| Ben kendi yolumu izlemek istemiyorum. Böyle söz vermemiştik. | Open Subtitles | لا أريد أن أتابع طريقي الخاص هذا لم يكن الاتفاق |
| Beni kendi yolumu bulmam gereken bir yolculuğa göndermiştin. | Open Subtitles | لقد أرسلتَني في رحلة ولقد اكتشفتُ طريقي الخاص |
| Özel yeteneklerimi iş sahibi yapmaya izin verecek kendi yolumu çizmek için. | Open Subtitles | كي أجد طريقي الخاص ما يجعلني أستغل قدراتي الخاصة. |
| Bu yüzden kendi yolumu çizdim ve asla arkama bakmadım. | Open Subtitles | لطالما شققت طريقي الخاص... ولم أنظر يوماً للوراء... |
| Bu sayede artık kendi yolumda ilerleyebilirim. | Open Subtitles | ولهذا السبب يمكنني أن أستمر قدماً في طريقي الخاص |
| Bunun anlamı kendi yolumu çizmem demek. | Open Subtitles | مما يعني أنني أحتاج لعمل طريقي الخاص |
| Lanny, hayatıma güçlü bir şekilde girdikten sonra ben de onun kitabında kendi yolumu bulmak üzereydim. | Open Subtitles | كنت على وشك اكتشاف طريقي الخاص في كتاب (لاني) بعدما وجد هو طريق قوي إلى كتابي |
| kendi yolumu bulmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أجد طريقي الخاص |
| kendi yolumu bulmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أجد طريقي الخاص |
| kendi yolumu bulmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أجد طريقي الخاص |
| Öyleyse ben de kendi yolumu bulurum. | Open Subtitles | إذاً سأجد طريقي الخاص |
| Öyleyse ben de kendi yolumu bulurum. | Open Subtitles | إذاً سأجد طريقي الخاص |
| kendi yolumu kendim bulurum. | Open Subtitles | سأجد طريقي الخاص للوطن |
| kendi yolumu kendim çizerim. | Open Subtitles | أنا أصنع طريقي الخاص |
| kendi yolumu seçeceğim, teşekkür ederim. | Open Subtitles | سأختار طريقي الخاص , شكراً لك |
| Ben her zaman kendi yolumda ilerlemişimdir. | Open Subtitles | لطالما سلكت طريقي الخاص |
| - kendi yolumda gideceğim. | Open Subtitles | -انا أسير في طريقي الخاص |