Şu an için bir çıkış yolu çok işe yarardı. | Open Subtitles | ..حاليًا، طريق خروج سيكون مفيد جدًا |
Buradan bir çıkış yolu görüyor musun gerçekten? | Open Subtitles | هل أنت بصدق تجد طريق خروج من هذا ؟ |
Sadece bir çıkış yolu var. O yolu bulup anahtarı benden önce almak zorundasın. | Open Subtitles | هناك طريق خروج واحد وعليك ان تجده |
- Beni dinle, başka çıkış yolu yok. | Open Subtitles | إستمع إليّ، لا تملك طريق خروج آخر. |
Kan izlerine bakılırsa kurşunların ikisi de aynı çıkış yolunu izlemiş. | Open Subtitles | يبدو أنّ الرصاصتان سلكتا طريق خروج متطابق تقريباً، بناءً على اللطخة |
Bu bir çıkış yolu başlangıç noktasını hedef al. | Open Subtitles | بل طريق خروج أستهدف النقطة الأصلية |
Gelin! Başka bir çıkış yolu var. | Open Subtitles | هيا بنا هناك طريق خروج آخر |
Buradan çıkış yolu yok. | Open Subtitles | لا يوجد طريق خروج. |
Başka bir çıkış yolu olmadığına emin misiniz? | Open Subtitles | -أمُتأكّد أنّك لا ترَ طريق خروج آخر؟ |
Bir çıkış yolu olabileceğini Barbie'ye söylemeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا إخبار (باربي) أنّه قد يكون هُناك طريق خروج. |
Bay Bowen, bu Maddy'nin çıkış yolu. | Open Subtitles | يا سيد بوين هذا طريق خروج (مادي) |
çıkış yolu bu. | Open Subtitles | هذا طريق خروج |
Ama labirentten çıkış yolunu kendi başına bulması gerekiyordu. | Open Subtitles | عندما ذهبنا " براين " كان حياً كان عليه أن يأخذ طريق خروج المتاهة وحده |