"طعنتني" - Translation from Arabic to Turkish

• bıçakladı
• bıçakladın
• bıçaklayan
• vurdun
• yaraladı
• sapladı

Tam istediğim kıvama gelmişti ki ortağım beni sırtımdan bıçakladı.
جعلته يكون بالمكان الذي أريده حتى طعنتني شريكتي في ظهري

Onun ruh hayvanlarından birini kovduğumu sanıp beni bıçakladı.
طعنتني بكتلة ثلج عندما أعتقدت أني رفست أحد حيوناتها الروحية؟

Beni bıçakladın ve özür dilemek için çizgi roman alıyorsun.
أشتريت لي مجلة من أجل أن ترضيني لأنك طعنتني

Fez, neden beni bu şekilde sırtımdan bıçakladın?
فيز, لماذا طعنتني من الخلف هكذا؟

O insanı sırtından bıçaklayan Kazak'a beni bulmasını söyleyin.
أخبر تلك القوزاقيه التي طعنتني من خلفي أن تجدني

Nedenini biliyorsun! Durabilirdin. Beni sırtımdan vurdun, dostum.
كان بإمكانك التوقف - طعنتني بظهري يا رجل -

- Beni kalbimden ve gözümden yaraladı. - Tanrım, sen sarhoşsun.
لقد طعنتني في قلبي و في عيني- يا إلهي، لقد ثملتَ تماماً-

Deli cadı karı beni bıçakladı!
يا إلـهي , السيدة السـاحرة المجنونـة طعنتني

Onu sevmeye çalıştım, çocuk, ama o beni dalağımdan bıçakladı ve ölüme terketti.
حاولت محبّتها، طفل، لكنّها طعنتني في الطحال وتركني لميت.

- Parana el koyuyorum. Olamaz, beni bıçakladı.
أنا أخذ أموالكِ أوه أوه، لقد طعنتني.

Karım beni midemden bıçakladı.
زوجتي طعنتني في بطني

Kız kardeşim beni bıçakladı.
أختي لقد طعنتني.

Bacağımı bıçakladı! Frank! - Çekil üstümden!
لقد طعنتني في رجلي اللعينة

Sen ise beni kalbimden bıçakladın lan!
لقد طعنتني في قلبي

Beni patates soyucusuyla mı bıçakladın?
طعنتني بمقشره بطاطه.

Ama sonra sen beni sırtımdan bıçakladın
ثم طعنتني في ظهري

Sen beni kandırıp, sırtımdan bıçakladın.
أنت غششتني، طعنتني

Hayatımın son saatleri olabilecek anlarını beni resmen arkadan bıçaklayan bir kızla gevezelik yaparak geçirmeyi istediğimi mi sanıyorsun?
أتظنّي أنّي أودّ قضاء ما قد يكونآخرلحظاتعمري... في حديثٍ خرفٍ مع فتاةٍ طعنتني حرفيّاً في ظهري؟

Muhtemelen beni klinikte bıçaklayan kız.
فهي التي طعنتني في العيادة على الأرجح.

- Neden yapmayayım? - Sen beni arkadan vurdun, ben de seni vurayım.
لقد طعنتني في ظهري وسأطعنكَ في ظهركَ

Çünkü kız arkadaşın bir solak makasıyla beni yaraladı.
لأن حبيبتك طعنتني في ظهري بمقص أعسر.

Aslına bakarsan, gerçekten de sapladı.
في الحقيقة طعنتني في العين بشوكة