Dul Bırakan, kurbanlarını her zaman bağlardı ama beş numara bıçaklanmış. | Open Subtitles | لطالما كان صانع الأرامل يخنق ضحاياه، ولكن رقم 5 تم طعنه |
Anlıyorum. Peki sırtından mı bıçaklanmış? | Open Subtitles | أرى ذلك , و قد تم طعنه في ظهره كما قلت ؟ |
3 ay sonra bir bar kavgasını ayırırken bıçaklandı. | Open Subtitles | بعد ثلاثة أشهر، تم طعنه وهم يفرّق شجارًا في البار |
Çocuk evde kaldı veF babası ile yine kavga ettiler, ...onu bıçakladı ve saat 12:10'da evden ayrıldı. | Open Subtitles | بقىالولدفي البيت, وتشاجر مرة أخرى مع أبيه، طعنه حتى الموت وترك البيت بعد الثانية عشر ب10 دقائق. |
Yanındaki kimse, onu bıçaklamış ve suda ölüme terk etmiş. | Open Subtitles | أي كان من معه فقد طعنه وتركه في الماء ليموت |
Bana göre sen en az onu bıçaklayan adam kadar suçlusun. | Open Subtitles | وبالنسبة إليّ، فأنت مذنب في قتله كالرجل الذي طعنه. |
Bu kesik, bıçaklama esnasında elin bıçak sapından bıçağın keskin yere kaymasıyla oluşmuştur. | Open Subtitles | هذا الجرح ناتج عن إنزلاق يده على مسكة السكين إلى النصل خلال طعنه لها |
Kapı kolundaki kan kapıyı yaralı elle açtığını yani dairenin dışında bıçaklandığını gösteriyor. | Open Subtitles | وجدت بسبب أنه فتح الباب بيدهالمجروحة.. وهذا يشير إلى أنه قد تم طعنه خارج شقتكِ |
Basit bir durum. Kadavramız defalarca bıçaklanmış. | Open Subtitles | هذا بسيط جدا ، الضحية تم طعنه العديد من المرات |
En son da kalbinden bıçaklanmış. | Open Subtitles | ثم لإنهاء قبالة له , فإنهم طعنه خلال القلب |
Rayların hemen yanında iki düzineden fazla bıçaklanmış. | Open Subtitles | فالجثة تلقت أكثر من أربع وعشرين طعنه عند الأطراف الموافقة لمسارات القطار |
Boynundan birçok defa bıçaklanmış, koridorda bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد تمّ طعنه في رقبته أكثر من مرة وجدوا جثته في الرواق |
Kocalarımdan biri, erkeklerin dostluğunu tercih ediyordu ve kalbinden bıçaklandı. | Open Subtitles | إحدى أزواجي كان يفضل معاشرة الرجال وتم طعنه في القلب .. |
Evsiz adamın biri, ...Civic Center'da bir metroda bıçaklandı. | Open Subtitles | كان هناك جريمة قتل منذ يومين؟ رجل مشرد تم طعنه على رصيف محطة مترو في مركز المدينة |
O zaman, katil arkasında duruyordu eliyle ağzını kapadı ve kafasının arkasından bıçakladı. | Open Subtitles | حسناً ربما القاتل داعس علي وضع يده على فمه طعنه خلف رأسه |
Birisinin kilidi açıp, onu mücadele etmeden bıçaklamış ve kilidi eski haliyle tekrar kilitlemiş olma ihtimali çok zayıf. | Open Subtitles | من المستبعد أن يكون أحد ما قد فسخ القفل و طعنه بدون قتال ثم أعاد غلق الباب كما كان و غادر |
- Muhtemelen onu bıçaklayan odur. | Open Subtitles | على الأرجح أن الفروي الأزرق هو من طعنه |
Tek seferde çılgınca alaşağı etmek, ya da 100 küçük bıçaklama olsa da, | Open Subtitles | سواء كانت فكره مجنونه , أو بريه بشكل زائد او 100 طعنه من العبث معه |
Sana Marcus'un bıçaklandığını anlattım, ama nasıl olduğunu anlatmadım. | Open Subtitles | اخبرتك بأن ماركوس قد تم طعنه ولكني لم اخبرك كيف |
Tam göğsünden yara almış... 10, 11, 12 kez. | Open Subtitles | مستر راتشيت تعرض للطعن مباشرة إحدى عشر أو إثنى عشر طعنه |
Polis Shibuya'nın vücudunda sayısız bıçak yarası buldu... | Open Subtitles | وتقول الشرطة أن طعنه شيبويا أوقات جمهور غفير بأداة حادة |
Kanın sıçrama şeklinden,... bedenine ilk bıçağı, duvarın... orada sapladığını inanıyoruz. | Open Subtitles | من أثار الدماء قدرنا أن أول طعنه في جسدها كانت هناك مقابل الحائط |
Katilin neden bıçakladığını bilmiyorlar ama bıçakladığında ölüymüş zaten. | Open Subtitles | لا يعرفون لماذا طعنه القاتل لكنه كان ميت بالفعل |
Eşiniz daha ağzını açmadan ne söyleyeceğini bilirsiniz... ve kurşun kalemi sırtına saplamak istersiniz! | Open Subtitles | تعرف ما سيقول قبل فتح فمه وتريد طعنه بقلم رصاص |
Bir fincan kahve almaya gidiyormuş ve tökezlemiş sivri bir şeye saplanmış. | Open Subtitles | الرجل كان ذاهب لتناول كوب قهوة وتعثر وتعرض لشيء حاد طعنه |
Adamın üzerine gitti ve onu bıçaklamaya çalıştı fakat adam karşılık verdi. | Open Subtitles | انطلق نحو الرجل وحاول طعنه.. لكنه قاومه. |
Sonra kurban Bıçaklandığı anda bağırdı. | Open Subtitles | ثم سمعت الضحية يصرخ عندما تم طعنه |