"طفلهم" - Translation from Arabic to Turkish

• çocuklarını
• çocuklarının
• çocukları
• bebeği
• çocuğunu
• bebeklerini
• çocuğuyla
• bebeklerinin
• oğullarını

Hem çocuklarını taşıyıp hemde Sony Play Station mı alacaksın?
انت ستحملين في طفلهم, وتحضري لهم سوني بلاي ستيشن ؟

Kadın 13. çocuklarını henüz doğurmuştu ve büyüyen ailedeki yemek ve para hızla tükeniyordu.
قد وضعت المرأة للتو طفلهم الثالث عشر، وكانت العائلة المتنامية تعاني من نقص الطعام والمال بشكلٍ سريع.

Genelde anne babalar çocuklarının ilk yalan söylediği zamanı hatırlarlar.
عادة الوالدين يتذكرون أول كذبة يكذبها طفلهم.

çocuklarının başarılı olabilmesi için bir aileye neyi değiştirmeleri gerektiğini söylemek bilim insanlarını patronluk taslıyormuş gibi gösterebilir.
وفي بعض الحالات، يمكن أن يبدو كنوع من التعالي أن يتدخل العلماء ويقولوا للعائلة ما يحتاجوا أن يغيروه لينجح طفلهم.

Çocuğu öz çocukları olarak aile kütüğüne kaydediyor ve etraftakileri kandırıyorlar.
يضعون الطفل بسجل عائلتهم كما لو أنه طفلهم ويخدعون مَن حولهم

Yani öbür çiftin bebeği de aynı gece mi doğmuş?
إذا ً الزوجين الآخرين طفلهم قد ولد في نفس الليلة

çocuğunu kreşe bırakan 37 nolu aile lütfen gelip çocuğunuzu alın.
الوالدان رقم 37 الذين تركوا طفلهم بالحضانة. الرجاء الحضور واستلام الطفل.

Ailesini ormana zarar verirken yakalamıştım. Benden korkup bebeklerini bıraktılar.
لقد قابلت زوجا بشرياً في غابتي لقد رموا طفلهم في احضاني وهربوا عند رؤيتي

Ne tür bir aile Mayıs ayının başında çocuğuyla tatile çıkar?
أيّ نوع من الأهل يسافرون في اجازة مع طفلهم في أوائل مايو/مايس؟

Biricik bebeklerinin büyüdüğünü Çok uzaklardan izleyeceklerdi.
عليهم أن يراقبوا طفلهم الثمين يكبر من بعيد

çocuklarını öldürüp onu dışarıda kazığa takmadan önce düşünmeliydin.
كان يجب أن تفكر فى ذلك قبل أن نقتل طفلهم ونعلقه بالخارج على حربة

Doğmamış çocuklarını hatırlatan şeylere sarılır, neler olabileceğini düşlerler.
يتمسّكن بمتعلقات طفلهم غير المولود و يحلمن ماذا يمكن أن يكون

Sadece onların, çocuklarını bir tören eşliğinde kesip biçmelerine ilgi duymuyorum.
ولكنني لا أريد فحسب رؤيتهم وهم يمزّقون طفلهم بتلك الطقوس

çocuklarının ilk gülümsemesindeki yüz ifadesini bilirler.
أَو النظرة في عيونِ طفلهم الرضيعِ فى المرة الأولى التى يبتسم فيها

Bu toplumdan bir başka aileye daha çocuklarının öldürüldüğünü söylemeyi tercih etmiyorum, sakıncası yoksa.
أفضل أن لا أخبر أباء أخرين في هذا المجتمع أن طفلهم قُتل إذا لم يكن لديكم مانع

çocuklarının işe yaramaz olduğunu düşündüğümde velilere yaptığım gibi.
إنني أفعل ذلك للآباء دائماً عندما أعتقد أن طفلهم فاشل

çocukları tedavi edilirken evli ya da bekar... her ebeveyne aş imkanı sağlayacak.
يخدم الأباء العزاب أو المتزوجين الذين يحتاجون لدخل بينما طفلهم بمرحلة العلاج

Açıklaması biraz zor. Araç onların ikinci çocukları gibiydi.
الأمر صعب التفسير إنّها بمثابة طفلهم الثاني

19 yıldır beraberler, bu 3. çocukları.
إنهم زوج منذ 19 سنة وهذا طفلهم الثالث

Bu onları çok mutlu etti, bende bebeği taşımaya karar verdim.
جعلهم سعداء جدا, قرّرت حمل طفلهم الرضيع.

Bu da birden çok bireyin ebeveyn gibi davranması demek, bir diğer bakış açısıyla da, film onların bebeği olmuştur.
لنقل أفراد عدة يمثلون الآباء أو ذلك بطريقة مقيتة والفيلم هو طفلهم

Karşılarına geçip küçük hasta bebeklerini tedavi etmeyeceğimi söyleyebilir miyim?
هل سأنظر في عيني الأبوين وأقول لهم أنا لا أستطيع معالجة طفلهم الصغير

Umarım çocuğuyla da tanışırsın.
حسنا ،اتمنى ان تقابلى طفلهم

Çiftler fotoğraflarını yüklüyor ve site de, bebeklerinin neye benzeyeceğini gösteriyor.
حيث يستطيع الأزواج ان يرفعوا صورا و من ثم يظهر لهم ما سيبدو عليهم طفلهم

Sanırım ilk hamlen Kelly Morris'i bulmak olacak. Hayır, ilk hamlem Krane'leri oğullarını bulduğumuza dair bilgilendirmek olacak.
لا الخطوة الأولى هي أخبار عائلة كراين أننا وجدنا طفلهم