"طفلين" - Translation from Arabic to Turkish

• çocuk
• iki çocuğu
• iki çocuğum
• çocuğun
• çocuklu
• çocukla
• çocuklar
• çocuğumuz
• çocukları
• iki tane
• çocuğa
• iki bebek
• başına iki

O kadının sayesinde, bu iki çocuk asla sahip olamayacakları bir fırsat kazanarak doktor olacak ve insanların hayatlarını kurtaracaklardı.
بسببها هي, طفلين اصبح لديهم فرصة لم تكن لتتاح لهم لولاها و سيتمكنون من انقاذ ارواح في مجال الطب كاطباء

Kendi başıma iki çocuk büyüttüm ve şimdi üniversiteye gitmek üzereler.
لقد ربّيت طفلين لوحدي والآن هم على وشك الذهاب الى الكليه

Genç bir kız değilsin. İki çocuğu olan yetişkin bir kadınsın.
أنتِ لست دجاجة الربيع إنما أنتِ إمرأة واصلت حياتها مع طفلين

Evli ve iki çocuğu var. Ama zor bir hayat sürüyor.
إنها متزوجة و لديها طفلين و لكنها لا تتمتع بحياة سهلة

İki çocuğum var. Kocam saygın bir şef. Bana ne faydası varsa!
لدينا طفلين ،زوجى طاهى مرموق ،و لكن هذا لا يهم بالنسبة لى

çocuk Hizmetleri'ndeki arkadaşım, sana iki çocuğun kaldığı bir oda buldu.
اتصالي مع اصلاحيات الاطفال وضعتك مع طفلين فقط , ذلك جيد

Tüm dünyanın iki çocuklu aileye doğru hareket ettiğini ve 60 ila 70 yıllık bir hayatı olmaya başladığını görüyorsunuz.
وكما ترون فالعالم اتجه نحو عائلة من طفلين ومتوسط عمر يتراوح بين 60 و 70 عاما

Sarah O'Brien Brunch(geç kahvaltı) seviyor, iki çocuk sahibi olmak istiyor.
ساره اوبراين تحب ان تفطر متأخرة .. و تريد انجاب طفلين

Buldukları parlak bir şeyi kurcalarken elleri kopmuş iki çocuk gördüm.
رأيت طفلين قطعت أيديهم بفعل إنفجار عندما حاولا أخذ شيء لامع

Bu sabah o lanet şeyleri çıkarmaya çalışırken iki çocuk daha kaybettik.
و قد خسرنا طفلين هذا الصباح خلال محاولة إزالة تلك الأشياء اللعينة

Bu gece saat on ikide iki çocuğu öldürdü.
ماذا تعني؟ في تمام الساعة الثانية عشرة هذه الليلة قد قتل طفلين.

Aman Tanrım. Soğukkanlılıkla iki çocuğu öldürdü!
يا إلهي ، لقد قتل طفلين متعمداً لقد كنت هناك أيضاً.

İki çocuğu yanan bir binanın altıncı katından indirdin. Bu çok cesurcaydı.
سَحبتَ طفلين من أسفل سلم مُحترق ذو طوابق ستّة.

İki çocuğum var ve karım artık dışarıda içmeme izin vermiyor.
حَصلتُ على طفلين وزوجة وهم لا يَتْركُني أَشْربُ في هنا أكثر.

iki çocuğum. Israrcı insanları sevmem.
أنا عاملة، لكن الأهم من هذا أنه لدي طفلين

Laennec, söylendiğine göre, Paris sokaklarında yürürken iki çocuğun bir sopayla oynadıklarını görür.
ويقال بأن لينيك كان يتمشى في شوارع باريس ورأى طفلين يلعبان بعصا

Tabi. 29 yaşında 2 çocuklu birini hemen işe alırlardı.
بالـتأكيد ! بعمر 29 عاماً مع طفلين ، سأكون صانعة

Bu hareket Kuzey Kaliforniya ormanlarında iki küçük çocukla birlikte başladı ve bugün tüm dünyaya yayılmış durumda.
بدأ الأمر بسبب طفلين صغيرين في غابات كليفورنيا الشمالية، واليوم انتشر في جميع أرجاء العالم.

Latin Amerika'lı çocuklar, üç çocuktan ikisi marşmelovu yedi. Üç çocuktan birisi yemedi.
طفلين من كل ثلاثة أكلا الحلوى واحد من كل ثلاثة لم يفعل

- Bakacak iki çocuğumuz var. - Adama söylemeye çalıştım, Carmen ama hiç farketmedi.
فنحن نعول طفلين يجب اطعامهم لقد حاولت أن أوضح لهم

Evlenmişler ve iki çocukları olmuş. Ve Paris'de yaşıyorlar.
مثل، انهما متزوجين، لديهما طفلين ويعيشون في مدينة الأضواء

İki tane çocuğu ve omuzlarının üstünde başı olan bir kadın nasıl böyle saçmalıklara inanır?
كيف إمرأة مع طفلين و رئيس على أكتافها تفكر بشأن مثل هذا الهراء مثل هذا الغباء؟

Bir veya iki çocuğa bakmak mümkün olmayacak.
طفل أو طفلين بعد القليل من الوقت ولن تتمكن حتى من توفير العشرة دولارات

Bak, iki bebek doğuruşunu izledim, tamam mı?
انظري , أنا رأيتكِ و أنتِ تنجبين طفلين , حسناً؟

Onlar da nüfus artışını yavaşlatmadan aile başına iki çocuk yapacaklar. Böylece toplam enerji harcaması
وسوف ينجبون طفلين في كل عائلة .. دون ان يقلل ذلك من النمو السكاني وسيغدو الاستهلاك الكلي للطاقة