"طفيفة" - Translation from Arabic to Turkish

    • ufak
        
    • Küçük
        
    • az
        
    • önemsiz
        
    • hafif
        
    • minör
        
    Size yük olmak istemem, ama alkol sorunum dışında... ya da onunla birlikte, ufak bir uyuşturucu sorunum var. Open Subtitles أنا لا أريد ان أكون عبء عليك لكن مع مشكلة ادمانى للكحول عندى مشكلة طفيفة مع المخدر
    Evet, oda servisinde ufak bir sorun çıktı. Open Subtitles نعم, حسناً, يوجد مشكلة طفيفة في خدمة الغرف.
    Bak, eğer Kimber'ın sağ olduğuna dair en ufak bir ihtimal varsa ve Quentin herhangi bir şey biliyorsa, onu sorgulamak için içeri almalısınız. Open Subtitles النظرة، إذا هناك مستوي فرصة طفيفة التي كامبر حيّ ويَعْرفُ كوينتن أيّ شئ حوله، أنت يَجِبُ أَنْ تَجْلبَه في للإستجواب.
    Doral kendini patlatıp, Küçük bir koridorda Küçük bir hasara sebep oldu. Open Subtitles دورال فجر نفسه ، مما تسبب في اضرار طفيفة في مدخل القصر.
    Ve sadece az bir değişimle burada kalıcı olarak yaşayabilir duruma gelebilirler. Open Subtitles وهي تحتاج لتعديلات طفيفة لكي تمكنها من العيش على اليابسة بشكل دائم
    Bunlar sıcakta ve taşınma oranlarında ki önemsiz değişimler Open Subtitles هناك إختلافات طفيفة في . نسب التوصيل ودرجة الحرارة
    Curtis, alanın kapatıldığını az önce doğruladı ve rehinelerde sadece ufak tefek yaralar olduğunu bildiriyorlar. Open Subtitles كيرتس أكّد للتو أنّ المنطقة تم إحتوائها و هم يبلغون عن إصابات طفيفة فقط بين الرهائن
    Bazı hastalarda radyasyon ufak çaplı mutasyona neden olmuştu. Open Subtitles وفي بعض الحالات أحدثت الأشعة تحولات جينية طفيفة طفرة ستارزل
    Evet, ufak tefek bereleri de var sağ elinin boğumlarında. Open Subtitles أجل هناك كدمة طفيفة على مفاصيل يده اليمنى
    Buradaki deniz yaşamı sudaki en ufak değişimlerden bile etkilenecek kadar hassas. Open Subtitles الحياة المائية هنا حساسة جداً ،لأي تغيرات طفيفة على الماء لذا يُعتبر هذا مكاناً مناسباً لنرى كيف تستجيب المحيطات
    Buradaki hemşire her zaman ufak tefek yaralanmaları tedavi eder ama ciddi yaralanan kimse olmadı. Open Subtitles الممرضة تعالج الناس طوال الوقت لاصابات طفيفة ولكن لا احد يتأذى بجد
    Fena değil ama sabah ufak bir sorun yaşadı. Open Subtitles إنها بخير، على الرغم من وجود مشكلة طفيفة هذا الصباح.
    Soğutma pompalarında ufak düzensizlikler gösteriyor. Open Subtitles إنها تظهر تفاوتات طفيفة في مضخات التبريد
    ufak bir rastlantı değil bu Open Subtitles كياسةٌ إحترافية طفيفة من شأنها أن تجعل الأمر أقل حرجاً
    Kuantum mekaniğine göre Küçük nesnelere, görünürde Küçük değişiklikler yaparak, özelliklerini ayarlayabilirsiniz, bir avuç dolusu atom çıkarıp eklemek ya da materyali bükmek gibi. TED وما تخبرك به هو أن بإمكانك ضبط سلوكها بدقة بمجرد إجراء تعديلات طفيفة عليها، مثل إضافة أو إزالة حفنة من الذرات، أو ثني المادة.
    Elinizde çok hassas bir bilgisayar programı var, Küçük değişiklikler -- ufacık, minicik mutasyonlar-- bir boy kare üreten bir şeyi alabilir ve onu olduğundan çok ama çok daha büyük bir hale getirebilir. TED انه برنامج حساس جداً بتغيرات بسيطة .. بتعديلات طفيفة يمكن ان ننتقل من حجم مربع الى حجم اكبر بكثير
    Fakat bu değişmezlerin ölçümlerinde daha fazla kesinlik kazandıkça zamanla Küçük değişimleri tespit eder hale gelebiliriz. TED لكن وبينما نحن نستقبل دِقّة أكثر في قياساتنا لهذه الثوابت، فإننا قد نرصد تغـيُّرات طفيفة بمرور الوقت.
    Mammografi 1960'lardan beri mevcut. ve o zamandan bu yana pek az değişti. TED ان الماموغراف وجد منذ 1960 وقد تغير بصورة طفيفة
    hafif bir direnişler karşılaşmışlardı çünkü ilerledikleri bölge müttefikler için stratejik olarak daha az önemliydi. Open Subtitles واجهوا مقاومة طفيفة لأن المناطق التى وصلوها كانت أقل فى الأهمية الإستراتيجية للحلفاء
    Ayrıca yaraya baktıkça hayli önemsiz bir şey gibi görünüyor. Open Subtitles كل ما أمعنت النظر بهذه أعتقد أنها طفيفة جداً
    Eğer kan ikmalim yarım saniye kadar kesilmişse bu minör kardiyak olay olarak sınıflandırılır. Open Subtitles إذا ضخ الدم عندي كان النصف أو أقل ستكون حادثة طفيفة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more