Size yük olmak istemem, ama alkol sorunum dışında... ya da onunla birlikte, ufak bir uyuşturucu sorunum var. | Open Subtitles | أنا لا أريد ان أكون عبء عليك لكن مع مشكلة ادمانى للكحول عندى مشكلة طفيفة مع المخدر |
Evet, oda servisinde ufak bir sorun çıktı. | Open Subtitles | نعم, حسناً, يوجد مشكلة طفيفة في خدمة الغرف. |
Bak, eğer Kimber'ın sağ olduğuna dair en ufak bir ihtimal varsa ve Quentin herhangi bir şey biliyorsa, onu sorgulamak için içeri almalısınız. | Open Subtitles | النظرة، إذا هناك مستوي فرصة طفيفة التي كامبر حيّ ويَعْرفُ كوينتن أيّ شئ حوله، أنت يَجِبُ أَنْ تَجْلبَه في للإستجواب. |
Doral kendini patlatıp, Küçük bir koridorda Küçük bir hasara sebep oldu. | Open Subtitles | دورال فجر نفسه ، مما تسبب في اضرار طفيفة في مدخل القصر. |
Ve sadece az bir değişimle burada kalıcı olarak yaşayabilir duruma gelebilirler. | Open Subtitles | وهي تحتاج لتعديلات طفيفة لكي تمكنها من العيش على اليابسة بشكل دائم |
Bunlar sıcakta ve taşınma oranlarında ki önemsiz değişimler | Open Subtitles | هناك إختلافات طفيفة في . نسب التوصيل ودرجة الحرارة |
Curtis, alanın kapatıldığını az önce doğruladı ve rehinelerde sadece ufak tefek yaralar olduğunu bildiriyorlar. | Open Subtitles | كيرتس أكّد للتو أنّ المنطقة تم إحتوائها و هم يبلغون عن إصابات طفيفة فقط بين الرهائن |
Bazı hastalarda radyasyon ufak çaplı mutasyona neden olmuştu. | Open Subtitles | وفي بعض الحالات أحدثت الأشعة تحولات جينية طفيفة طفرة ستارزل |
Evet, ufak tefek bereleri de var sağ elinin boğumlarında. | Open Subtitles | أجل هناك كدمة طفيفة على مفاصيل يده اليمنى |
Buradaki deniz yaşamı sudaki en ufak değişimlerden bile etkilenecek kadar hassas. | Open Subtitles | الحياة المائية هنا حساسة جداً ،لأي تغيرات طفيفة على الماء لذا يُعتبر هذا مكاناً مناسباً لنرى كيف تستجيب المحيطات |
Buradaki hemşire her zaman ufak tefek yaralanmaları tedavi eder ama ciddi yaralanan kimse olmadı. | Open Subtitles | الممرضة تعالج الناس طوال الوقت لاصابات طفيفة ولكن لا احد يتأذى بجد |
Fena değil ama sabah ufak bir sorun yaşadı. | Open Subtitles | إنها بخير، على الرغم من وجود مشكلة طفيفة هذا الصباح. |
Soğutma pompalarında ufak düzensizlikler gösteriyor. | Open Subtitles | إنها تظهر تفاوتات طفيفة في مضخات التبريد |
ufak bir rastlantı değil bu | Open Subtitles | كياسةٌ إحترافية طفيفة من شأنها أن تجعل الأمر أقل حرجاً |
Kuantum mekaniğine göre Küçük nesnelere, görünürde Küçük değişiklikler yaparak, özelliklerini ayarlayabilirsiniz, bir avuç dolusu atom çıkarıp eklemek ya da materyali bükmek gibi. | TED | وما تخبرك به هو أن بإمكانك ضبط سلوكها بدقة بمجرد إجراء تعديلات طفيفة عليها، مثل إضافة أو إزالة حفنة من الذرات، أو ثني المادة. |
Elinizde çok hassas bir bilgisayar programı var, Küçük değişiklikler -- ufacık, minicik mutasyonlar-- bir boy kare üreten bir şeyi alabilir ve onu olduğundan çok ama çok daha büyük bir hale getirebilir. | TED | انه برنامج حساس جداً بتغيرات بسيطة .. بتعديلات طفيفة يمكن ان ننتقل من حجم مربع الى حجم اكبر بكثير |
Fakat bu değişmezlerin ölçümlerinde daha fazla kesinlik kazandıkça zamanla Küçük değişimleri tespit eder hale gelebiliriz. | TED | لكن وبينما نحن نستقبل دِقّة أكثر في قياساتنا لهذه الثوابت، فإننا قد نرصد تغـيُّرات طفيفة بمرور الوقت. |
Mammografi 1960'lardan beri mevcut. ve o zamandan bu yana pek az değişti. | TED | ان الماموغراف وجد منذ 1960 وقد تغير بصورة طفيفة |
hafif bir direnişler karşılaşmışlardı çünkü ilerledikleri bölge müttefikler için stratejik olarak daha az önemliydi. | Open Subtitles | واجهوا مقاومة طفيفة لأن المناطق التى وصلوها كانت أقل فى الأهمية الإستراتيجية للحلفاء |
Ayrıca yaraya baktıkça hayli önemsiz bir şey gibi görünüyor. | Open Subtitles | كل ما أمعنت النظر بهذه أعتقد أنها طفيفة جداً |
Eğer kan ikmalim yarım saniye kadar kesilmişse bu minör kardiyak olay olarak sınıflandırılır. | Open Subtitles | إذا ضخ الدم عندي كان النصف أو أقل ستكون حادثة طفيفة |