"طلابك" - Translation from Arabic to Turkish

• öğrencilerin
• öğrencilerinizden
• öğrencilerinden
• öğrencilerine
• Öğrencileriniz
• öğrencilerinle
• Öğrencilerinin
• Öğrencilerinizle
• öğrencinin
• öğrenciniz
• Öğrencilerini
• Öğrencilerinizi
• Öğrencilerinizin
• öğrencin

- öğrencilerin de senin bir yazar olmandan çok etkilenmiş olmalı.
لابد أن طلابك متأثرون بك جداً هذا إن كنت كاتباً كلا

Ama, genel olarak konuşursak, öğrencilerin seni seviyor, oysa benim derslerim onları uyutuyor.
ولكن، بشكل عام، فإن طلابك يحبونك :في حين أن طلابي يقولون بأن محاضراتي تشعرهم بالنوم

öğrencilerinizden biri stüdyonuzda bulunan hurda metallerden bir bilezik yapmış.
واحد من طلابك استخدم معمل الخردة. لقد وجده في هذا المعمل وصنع منه سوار,

öğrencilerinden biriyle sevişmeni nasıl affedeceğimi düşünüyorum.
انا احاول اكتشاف كيف اسامحك لمضاجعة واحده من طلابك

Şimdi senin öğrencilerine ders veremeyecek kadar aciz mi oldum?
والآن , ماذا , فجأة أنا غير مؤهلة لتعليم طلابك ؟

Birincisi girişkenlik eksikliği; Öğrencileriniz kendi-kendine başlamıyor.
الأول هو نقص المبادرة، إن طلابك لن يبدأوا وحدهم.

Şimdi öğrencilerinle bağ kurmak için biraz daha spontane davranmak sana yardımcı olabilir.
بالتواصل مع طلابك هو أن تكون عفوياً أكثر

Başarısız bir evlilik. Öğrencilerinin test sonuçları her yıl giderek düşüyor.
زواج فاشل، إختبارات طلابك تنخفض علاماتهم أقل وأقل في كل عام.

Kendi Öğrencilerinizle iletişiminiz kopuk olabilir ama şu anda benim öğrenci kotam tamamen dolmuş vaziyette.
ربما لم تتحدث مع طلابك أنت ولكن الصفّ الذي أقدمه ممتلئ بالطلاب

Öğretmenlik yaparken yazmak için zamanım olsa diyorsun, zamanın olduğunda da öğrencilerin burnunda tütüyor.
حينما تلقي محاضرة، تتوق إلى وقتٍ للكتابة، وحين تحظى به، تتوق للعودة إلى طلابك

Gerçekten ilerleme kaydettiysen öğrencilerin buna hazır olmalı.
اذا صنعت التقدم , قولي أنك فعلتي يجب على طلابك ان يكون جاهزين للأنتقال

öğrencilerin işleriyle, dergiyle şiirinle bunu kanıtla.
مع اعمال طلابك مع المجلة مع قصيدتك الجديدة

öğrencilerinizden Eva Benitez ateş eden kişi olarak onu teşhis etmiş.
من الواضح أحد طلابك هي إيفا بنيتز أيفا00000 قد تعرفت عليه على أنه المطلق

- Biz sadece eski öğrencilerinizden biri hakkında birkaç soru soracağız.
إذا كان ذلك يلائمك لدينا فقط بضعة أسئلة بخصوص واحد من طلابك السابقين

Fakat haham senin en iyi öğrencilerinden biri olduğumu söylerdin.
ولكن.. سبق وأن قلت لي بأنني من أفضل طلابك

Bence öğrencilerinden daha çok ödev yapıyorsun.
اعتقد بأنك تعمل الواجبات أكثر من طلابك

Fotokopi çekmeye gelince, kurallar çok açıktır ve sen bunların senin öğrencilerine uygulanmayacağını sanıyor gibisin.
هناك أنظمة واضحة فيما يتعلق بآلة النسخ ويبدو أنك لا تعتقد بإن تلك الإنظمة تنتطبق عل طلابك

Fakat eğer gerekiyorsa Öğrencileriniz bu ön adımları beraber geliştirebilirler.
ولكن إن أردت، فإن طلابك يمكنهم بناء هذه الخطوات الجزئية سويًا.

Çünkü çözülmemiş sorunların, öğrencilerinle ilgilenmeni engelliyor.
لأن مشاكلك غير المحلولة تعوقك عن التعامل مع طلابك.

Ne aptalca bir söz. -Eğer bunları onlara da taşıyorsan vay senin Öğrencilerinin haline!
هذا قول غبي يالسوء حظ طلابك على هذا المنطق

Öğrencilerinizle bu öğleden sonra bir zorbalık semineri düzenlemek istiyoruz.
نحن نود أن نجرى تجمع لمكافحة التنمر مع طلابك عصر اليوم

Pazartesi günü dersini kaçırdığını ve iki öğrencinin şikayetçi olduğunu duydum. Acil bir tatile çıktım. Yapıp yapabileceğim en iyi şeydi.
سمعت أنك فوّت محاضرة يوم الإثنين وكل طلابك قدم شكوى لقد كنتُ في أجازة سريعة أفضل ما قمتُ به

-Bir çok öğrenciniz öyleymiş sanırım.
-يبدو بأن الكثير من طلابك يفعلون هذا .

Öğrencilerini bile besleyemiyorsun. Hiç kimse orada durmaz ki.
أنت حتي لا تغذي طلابك أي واحد بالإحساس سوف يغادر

Bir cinayet soruşturmasının Öğrencilerinizi rahatsız etmesini istememenizi anlıyoruz.
نحن نتفهم أنك لا تريد لتحقيق بجريمة قتل ان يقلق طلابك

Siz de göreceksiniz ki Öğrencilerinizin çoğu vasatın altında.
ستجد أن الكثير من طلابك تحت المستوى المطلوب من الدرجات

Yani, kendi öğrencin seni dövüyor ve sen kimseye söylemiyorsun, öyle mi?
إذاً هل يقوم طلابك بإبراحك ضرباً و لا تخبر أحداً بذلك ؟