boşanma kağıtları geldi, ve tam bir kaltak gibi davranıyor. | Open Subtitles | قد أتت أوراق طلاقها و لم تكف عن التصرف كحقيرة |
Evet, anneme boşanma işlerinde yardım etmekle meşguldüm. | Open Subtitles | نعم، أنا كُنْتُ مشغولةً في مُسَاعَدَة أمِّي خلال طلاقها. |
İkinci boşanma davası için ona geldi ki aslında bundan anlamalıydı ama hayır. | Open Subtitles | اتت اليه من اجل طلاقها الثاني ومن المفترض ان لا يكون لديه ادنى فكره ولكن لا. |
Ve Bailey sizin onun boşanmasını kabullenmekte zorlandığınızı söyledi ki bunu çok iyi anlıyorum. | Open Subtitles | و وبايلي قالت انك تمر بوقت صعب بسبب طلاقها |
boşanması biraz fırtınalı geçmesine rağmen bizi öyle olmadığına inandırmak istemiş. | Open Subtitles | يبدو أن طلاقها كان أكثر عبثاً مما جعلتنا نعتقد |
Birkaç telefon açayım. Teyzem boşandıktan sonra bir psikoloğa gitti. | Open Subtitles | سأجري بعض الاتصالات عمّتي زارت ذلك المعالج النفسي بعد طلاقها |
Annene tam boşandığı gün evlendiğini söylüyorsun. Neden aşk insanları delirtiyor. | Open Subtitles | تخبري أمك بأنكِ ستتزوجي في يوم طلاقها |
Hapse girdikten bir yıl sonra bana boşanma belgeleri geldi. | Open Subtitles | .. حصلت على أوراق طلاقها بعد أن كنت هنا لمدة عام |
Eşinin en büyük başarısı yeni elde ettiğin boşanma anlaşması olan ve kocasının annesinin yatağında bir mahkûmla yatan bir adam için büyük bir söz. | Open Subtitles | يقول هذا الرجل الذي تنام زوجته بسرير والدتها للسجينه التي ورقة طلاقها الجديده هي أغلى ممتلكاتها |
Tek yapman gereken boşanma davasını almak. | Open Subtitles | سأعطيك أعمالها كل ما عليك ان تفعله هو ان تسوي طلاقها |
- Evet, işin ilginci Titus kimseyle yatmıyormuş ki bu da Peri'nin boşanma hayallerine ket vurmuş ama araştırma sırasında dedektif, Abigail'in asıl kimliğini ortaya çıkarmış. | Open Subtitles | نعم, ولكن تيتوس" لم يكن يخونها" مما وضع عائقا في مخططات طلاقها |
İlk eşi boşanma belgelerinde onu bir kere bıçakla tehdit ettiğini ve insan etinin tadını hep merak ettiğini söylemişti. Ama kötü evliliklerde, tartışmanın şiddetiyle insanlar aptalca şeyler söyleyebilirler. İkinci evliliği 41 yıl sürmüştü. | TED | معترفا بأن زوجته ذكرت في أوراق طلاقها أنه هددها مرة بالسكين. وقال بأنه طالما تسائل ماهو طعم اللحم البشري، لكن الناس يقولون أشياء غبية لبعضهم البعض في الزيجات السيئة في أوج المشادات الكلامية واستمر زواجه الثاني لمدة 41 عاما. |
Eski kocasının boşanma davasını alan ben değilim. | Open Subtitles | لم أتولى طلاقها من زوجها |
Ben onun boşanma avukatıyım. | Open Subtitles | وأنا محامي طلاقها |
Emily kaçınılmaz boşanmasını sürdürmemeyi seçti ama bu benim boşanmamı yürütmemi durdurmadı. | Open Subtitles | عدم المضي قدماً فى طلاقها المحتوم، لم يوقفني هذا من المضي قدماً فى إجراءات طلاقي |
boşanmasını biraz daha inceledim. | Open Subtitles | لقد قررت التعمق أكثر في طلاقها |
Sancılı boşanmasını düşünmemesi için onu eğlenceli bir yolculuğa çıkaran kişi Lonny'di. | Open Subtitles | (في الليلة التي ولدت بها (جولي إنه (لوني) الذي قام بالتهوين (على (سوزان من ألام طلاقها |
Birbirinize söz verdiyseniz, kendini ona karşı... sorumlu hissediyorsan, bu onun boşanması anlamına gelse bile... benim yüzümden ondan vazgeçme. | Open Subtitles | لو وعدتها بشىء,وأن تشعر بأنك مرتبط بها بطريقةً ما... حتى لو هذا يعنى طلاقها... , لا تستغنى عنها بسببى. |
Diane Cosgrove, boşanması sırasında kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Docket One'dan legal yardım almış. | Open Subtitles | حصلت (ديان كوسجروف) على المساعدة القانونية لتنفيذ طلاقها من جمعية غير ربحية محلية (تدعى (دوكت ون |
Sen, boşandıktan sonra onunla on kilo alıp on kilo verdin. | Open Subtitles | أعني لقد أزددتي وفقدتي 10 كيلو جرامات معها خلال طلاقها .. |
O sıradışıydı çünkü çalışmalarını evlendikten sonra da sürdürmüştü, çocukları olduktan sonra da, hatta boşandıktan sonra tek başına ebeveynlik yaparken bile, tıbbi çalışmalarına devam etmişti. | TED | كانت استثنائية أيضًا لكونها استمرت في العمل بعد زواجها، وبعد إنجابها أطفالا، وحتى بعد طلاقها وكونها أما عزباء، واصلت عملها في الطب. |
- Dwight'ı ziyarete geldiğinde yemin ediyorum bir daha boşandığı eşcinsel kocasından bahsetmeyeceğim ya da sosyetik tavırlarıyla dalga geçmeyeceğim. | Open Subtitles | - دوايت.. اقسم اني لن اذكر موضوع طلاقها من زوجها الشاذ او النظر لها بطريقة غريبة. |
Hatta Lord Edgware boşanmasına onay verseydi evleneceklerdi. | Open Subtitles | بل ,انها كانت ستتزوج من براين مارتن لو كان اللورد قد منحها طلاقها |