benden istediğini yerine getirebileceğimi sanmıyorum, çok istesem bile. | Open Subtitles | لا أظنني سأكون قادراً أن أعطيكِ ما طلبتِه مني بالرغم من أني أودّ ذلك |
Bak, istediğini yaptım. | Open Subtitles | نفذت ما طلبتِه وكلمتك هاتفيًا. |
Noel Anne'nin ona iyi bir banyo yaptırması gerekiyor. Brittany, benden Noel için ne istediğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | من السيدة (كلوز) (بريتني), أتتذكر ما طلبتِه مني للكريسماس ؟ |
Artık plânınız her neyse, bizden istediğiniz her şeyi yaptık. | Open Subtitles | مهما كانت خطّتكِ، فقد نفّذنا ما طلبتِه. |
Majesteleri, istediğiniz mahkûm geldi. | Open Subtitles | صاحبةَ الجلالة... السجين الذي طلبتِه هنا. |
Onu istediğini duydum. | Open Subtitles | سمعتُ بأنكِ طلبتِه |
Benden istediğini yapıyorum. | Open Subtitles | سأفعل ما طلبتِه. |
Sizin istediğiniz oydu işte. | Open Subtitles | إنّه ما طلبتِه. |
Tam istediğiniz gibi. | Open Subtitles | -هذا ما طلبتِه بالضبط . |