"طلبًا" - Translation from Arabic to Turkish

    • rica
        
    • talep
        
    • sipariş
        
    • aranan
        
    • isteği
        
    • istemeye
        
    Asıl sen farkında mısın bilmiyorum, rica etmiyorum. Open Subtitles لا أدري إن كنت على دراية بهذا، لكن هذا ليس طلبًا
    Asıl sen farkında mısın bilmiyorum, rica etmiyorum. Open Subtitles لا أدري إن كنت على دراية بهذا، لكن هذا ليس طلبًا
    Daha fazla talep olduğu zaman kendisinden daha fazla kopya yapıyor. TED تصنعُ المزيد من النسخ من أنفسها عندما يكون هناك طلبًا عليها.
    Demek istediğim, personel, odaları birleştiren kapıyı açmak zorunda, ...ancak bununla ilgili bir talep gelmedi. Open Subtitles أقصد أنه لا يمكن لأحد من غير الطاقم فتح الباب الواصل بين غرفتين ولم نتلقَ طلبًا لفتحه
    Auto Tech'e telefon ettim ve sipariş vermeye karar verdiler. Open Subtitles . هي، إحزر ماذا . لقد تحدث لتوي مع أوتو تيك "، و لقد قرروا بأن يقدموا طلبًا
    Dünyanın en çok aranan Web sitesini yönetmeden önce mi? Open Subtitles قبل أن تُديري الموقع الأكثر طلبًا على الإطلاق
    - Bayan Travers, bu Walt'ın özel isteği. Open Subtitles سيدة (ترافرس)، لقد كان ذلك طلبًا محددًا، من (والت).
    Benden yardım istemeye geldiniz ve ben de size yardım edeceğim. Open Subtitles لقد أتيت طلبًا لمساعدتي ؛ وهذا ما سأوفره لكِ
    Korkarım bu bir rica değil emir Caleb. Open Subtitles أنا .. أنا أخشى أنه ليس طلبًا (كاليب) إنه أمر
    rica etmiyoruz. Open Subtitles {\fnAdobe Arabic}.هذا ليس طلبًا
    Davina, rica etmiyorum. Bunu yapman gerek. Open Subtitles هذا ليس طلبًا يا (دافينا)، أودك أن تفعلي هذا.
    - rica etmiyorum. Open Subtitles هذا ليس طلبًا.
    Trafik kameralarının görüntülerini talep etmem gerekiyor. Open Subtitles "يجب أن أقدّم طلبًا للحصول على تسجيلات المرور المصوّرة"
    Trafik kameralarının görüntülerini talep etmem gerekiyor. Open Subtitles "يجب أن أقدّم طلبًا للحصول على تسجيلات المرور المصوّرة"
    Davacıdan bir talep duymadım efendim. Open Subtitles لم اسمع طلبًا من المدعي، سيدي.
    Kemikli bir pirzola sipariş edince ne olduğunu gördüğünde anlarsın. Open Subtitles أنتظر لترى مايحدث عندما أضع طلبًا لـعظمة في الـ(ريب أي).
    sipariş etmediğin bir şeyi niye yediğini anlayamadım. Open Subtitles لا أدري لمَ تأكل طلبًا لم تطلبه.
    Başka bir sipariş verir miydiniz bayan? Open Subtitles -هل تودّين طلبًا آخرًا سيّدتي؟
    New York'un en çok aranan katili annemi öldürdü. Open Subtitles القاتل المتسلسل الأكثر طلبًا في الولايات المتحدة قتل أمي
    New York'un en çok aranan seri katili annemi öldürdü. Open Subtitles القاتل المتسلسل الأكثر طلبًا للعدالة بمدينة "نيويورك" قد قتل والدتي
    - Romeo size sohbet isteği gönderdi. Open Subtitles "إشعار من (أنجلر)" "روميو) أرسل لك طلبًا بالتحدث)" لابد أنك تمزح معي
    Romeo size sohbet isteği gönderdi. Open Subtitles "إشعار من (أنجلر)" "روميو) أرسل لك طلبًا بالتحدث)"
    O odadaki insanlar senden yardım istemeye gelmişlerdi. Open Subtitles أولئك الناس في تلك الغرفة أتوا هنا طلبًا لمساعدتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more