Tek atış. Yakından mesafe. Büyük olasılıkla 38 kalibreli bir tabanca. | Open Subtitles | طلقه واحده من مدى قريب محتمل من مسدس عيار 38 |
Biz de patlamanın kapıdan geldiğini görmek için tam zamanında yetiştik, tek atış, direk kalbinden vurdu. | Open Subtitles | لقد أتينا في الوقت المناسب لنرى الصوت قادماً من الباب، كانت طلقه واحده اصابته مباشره في القلب |
O mesafeden yapılan bir atış için ne gerekir biliyor musunuz? | Open Subtitles | اتريد ان تعرف ما قد ينجح طلقه بهذا المدي ؟ |
Hangi mermi benim için, ilki mi, sonuncusu mu? | Open Subtitles | أى طلقه مكتوب عليها اسمى ، الأولى أم الأخيرة ؟ |
Ön koltuk benim dedim. | Open Subtitles | طلقه ناريه تعني اني انا من سيركب في المقعد الامامي |
İyi atıştı, sağol. | Open Subtitles | طلقه رائعه,شكرا لك |
Piknik masasından tek el ateş edilmiş. | Open Subtitles | على الاقل طلقه واحده تلقاها على طاولة المتنزة. |
Biliyor musun siz yalnızca dört kişisiniz ve senin bir tane kurşunun kaldı. | Open Subtitles | .. انت تعرف ... يوجد منكم فقط اربعه يا شباب .. .. ولم يتبقى لك الا طلقه واحده |
Temiz bir atış bu, dostum. Adam iyileşecek. Bunu plânlamıştı. | Open Subtitles | إنها طلقه دقيقة يا صاح، سوف يكون بخير لقد خططت لذلك |
Karın bölgesine tek bir atış, acımasız bir dövüşten üstün gelmiş. | Open Subtitles | طلقه رصاصه واحده فى المعده يسبقها صراع عنيف |
Şu andan itibaren tek atış tek vuruş. | Open Subtitles | من الآن وطالعا طلقه واحده، قتيل واحد |
atış salonundaydık ve kontrolü kaybettik. | Open Subtitles | كنا فى محل الرمايه واصابته طلقه |
Gerçekten mükemmel bir atış. | Open Subtitles | طلقه سريعه بالتأكيد يبدو مستحيلاً |
Haydi ama, Dougy. Buraya gel. Sadece tek atış. | Open Subtitles | هيا يا دوجى ، تعال هنا ، طلقه واحده فقط |
Direk sallanıyor, hedef hareket ediyor, mükemmel bir atış G. | Open Subtitles | أختفاءٌ جيد. الساريه كان تتهتز ، الهدف كان مُتمايلاً ومتحركاً ، تلك كانت طلقه ممتازه "جي" |
Dikenli tel yer, napalm sıçarım... 200 metreden pirenin kıçına mermi sokarım demek istiyorum. | Open Subtitles | انا اكل الاسلاك الشائكه و اتبول النابالم ويمكننى ان امرر طلقه فى مؤخره برغوث على بعد 200 متر |
Evet, yüksek kalibreli silah, tek atışta vurmuş ve zırh delici mermi kullanılmış. | Open Subtitles | أجل طلقه واحده خارقه للدروع من العيار الثقيل |
Ön koltuk benim dedim. | Open Subtitles | لقد قلت طلقه ناريه |
Temiz bir atıştı. | Open Subtitles | كانت طلقه نظيفه. |
Merdivenlerdeki karışıklıkta, odama koştum, bir el ateş ettim, topluyu dışarıya attım, onu orada buldunuz. | Open Subtitles | فى وسط الإرتباك الذى حدث على السلالم جريت إلى غرفتى و أطلقت طلقه .. بالمسدس فى الخارج ... حيث عثرتم عليه |
kurşunun nerden girdiğini bulamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أجد جرح من طلقه |
Tek vuruş ne herhangi bir yaştaki jaffayı ne de larvasını öldürür. | Open Subtitles | طلقه واحده لن تقتل جافا او الطفيلى الذى بداخله |
Bu, patlatıcının uzaktan kumandası. Tek kurşunla yok edebiliriz. | Open Subtitles | هذا هو المفجر عن بعد طلقه واحده و يمكننا تدميره |