hırsı bazı zayıf seçimlere yönlendirmiş. | Open Subtitles | طموحها يملي عليها بعض الخيارات السيئة للغاية. |
Gördükleri tek şey hırsı olacak. Ne kadar önemsediğini görmeyecekler. | Open Subtitles | إنهم يرون طموحها فقط وليس إهتمامها |
Bugün huzur içinde söylüyorum ki onun hırsı ve kan merakı da onunla birlikte ölüp gitti. | Open Subtitles | وإنني مرتاحة لقول... أن طموحها لسفك دماء أكثر مات معها. |
Yaşı tutkusunu köreltti. Sen ve ben hâlâ genciz. Yaşamak istemez misin? | Open Subtitles | لكن سنها أضعف طموحها أنا وأنت مازلنا يافعان، ألا تريد أن تعيش؟ |
New York'a gittiğinde tutkusunu paylaştığı insanları buldu. | Open Subtitles | وما ان وصلت الى نيويورك حتى عثرت على اشخاص آخرين شاركوها طموحها |
Onlar da eski yaşamıyla olmak istediği yer arasında kalan bir yol diyorlar. | Open Subtitles | .. و جاوبوها بأنه مفرق الطريق بين حياتها برمتها و طموحها |
Onlar da eski yaşamıyla olmak istediği yer arasında kalan bir yol diyorlar. | Open Subtitles | .. و جاوبوها بأنه مفرق الطريق بين حياتها برمتها و طموحها |
Herşey, onu bilirsin... hırsı, tezcanlılığı... | Open Subtitles | وكل شيء تعرفينه عنها طموحها وتهورها |