hırsım bu teşkilatta bir şeyler becerebilmeme olanak sağlıyor. | Open Subtitles | طموحي من وضعني بالمنصب لإجراء أمور الوكالة |
Ne güzel.Siyasete girdikten bir kaç yıl sonra, hırsım geri döndü . | Open Subtitles | هذا جميل، طموحي الحقيقي هو العودة بعد بضعة أعوام وأدخل السياسة |
hırsım bir önceki evliliğimi bitirdi. | Open Subtitles | أترى، طموحي هو ماقتل زواجي السابق. لا أريد عمل هذا لك. |
Artık tek amacım dünyanın en harika babası olmak. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا طموحي الوحيد هو أن أكون أفضل أب في العالم |
Üçünüzle birlikte buraya gelmek, bende bir tutku halini almıştı. | Open Subtitles | كان طموحي ان اتي الي هنا مع ثلاثتكم |
Benim hırslı olmayışım yüzünden bugüne kadar çok acı çekmiş olmalısınız. | Open Subtitles | لابد أنكِ عانيت حتى الآن؛ بسبب عدم طموحي. |
Kendimi bildim bileli olimpiyat sporcusu olma tutkum var. | Open Subtitles | بقدر ما يمكنني أن أتذكر، كان طموحي أن أصبح أولمبيا |
Sınav sırasında sorunun cevabı verebilirdim, ama... hırsıma yenik düşmemek için bunu yapmadım. | Open Subtitles | ...كان بإمكاني إخبارك الإجابة بالإمتحان لكني لا أريد لشئ أن يُحقر من طموحي |
...benim özümü kavramak ve siz çocuklar işim, yeteneğim ve hırsım dışında çok şey ifade ediyorsunuz.. | Open Subtitles | و أن تفهم جوهري و أنتم يارفاق جزء كبير بالإضافة إلى عملي و موهبتي و طموحي لذلك |
Benim tek hırsım... sizin yükselişinizi görmektir, kraliçem. | Open Subtitles | طموحي الوحيد لم يكن سوى رؤيتك ترتفعي, يا ملكتي؟ |
Bu mu önemli, hırsım mı? | Open Subtitles | ماذا يساوي طموحي أمام هذا الأمر؟ |
Lütfen hırsım yeni bir şeymiş gibi davranma. | Open Subtitles | لا تتصرفي كما لو ان طموحي شئ جديد |
Her zaman aptal liberal sanat mezunlarının oluşturduğu bir ekibi yönetmek, benim hırsım değildi ve gitmeye paramızın yetmeyeceği yerler hakkındaki seyahat kopyalarını düzenlemek. | Open Subtitles | أنا الآخر لم يكن طموحي قط... أن أشرف على فريق من طلبة الفنون... التحررية المعاتيه، |
Ama yıllardır sana gurur sağlayan benim bu hırsım değil miydi? | Open Subtitles | ولكن طموحي جعلكَ فخوراً على مر السنين |
Boşanmamıza sebep olan şeyin benim hırsım sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت ان طموحي هو ما تسبب في طلاقنا |
Ama hırsım bana hep daha fazlasını istetiyor hep daha fazlasını isterim. | Open Subtitles | ولكن طموحي لا يتوقف" "أبدًا بلْ يطمح للمزيد والمزيد |
Ocak ayında kimse ağaç ekmez, değil mi? amacım, iklim ve çevre konularına odaklı bir anlaşma yapmak. | Open Subtitles | لا احد يغرس غراس في يناير الحلقة 15 اغرس شجرة طموحي ان نتفق ونركز على الطقس والبيئة |
Bütün istediğim İran'ı terk etmek. Bu en büyük amacım. | Open Subtitles | كل ما أرغب به هو مغادرة إيران ذلك طموحي |
Sahip olduğum tek tutku buydu. | Open Subtitles | هذا كان طموحي الوحيد. |
hırslı oluşum Büro'nda yolsuzluk olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | طموحي لا يعني أنه لا يوجد فساد في مكتبك |
Amerika'yı görmek ve meşhur Thomas Edison ile görüşebilmek en büyük tutkum ve gerçekleşmesini en çok istediğim dileğimdi. | Open Subtitles | كان غاية طموحي ورغبتي الاكثر جموحا أن اري امريكا وأن أتواصل مع العظيم (توماس أديسون) |
Dünya'nın sözde liderleri ben, kozmik Kafatası şimdi hırsıma denk güç kullanın da göreyim. | Open Subtitles | "يا من يُدعَون قادة الأرض،" "أنا، (سكال) الكوني،" "الآن أتمتع بالقوة التي تتناسب مع طموحي." |