- O 60 tonluk tankı bir barikata çevirebilirsek, kanatlarda savaşma şansımız olabilir. | Open Subtitles | إن استطعنا نجعل تلك الدبابه التى وزنها 60 طنا عقبه فى الطريق اذا دبرنا ذلك .. |
Bu, yeni ölmüş olan 30 tonluk bir gri balinanın cesedi. | Open Subtitles | هذه جثة طازجة لحوت رمادي ميت وزنه 30 طنا |
40 tonluk erkeklerin birbirine saldırmasını. | Open Subtitles | يضرب الذكور ذو الأربعين طنا بعضهم البعض. |
Her tonu için bir ton CO2 açığa çıkaran çimentoda. | TED | غالبا ما يصدر الإسمنت طنا واحدا من ثنائي أكسيد الكربون عن كل طن من الإسمنت. |
Her ne kadar aç kaldığı için zayıflamış olsa da, dört metre uzunluğunda ve bir ton ağırlığında bir balinayı yakalamak kolay bir iş değildir. | Open Subtitles | الإمساك بحوت طوله 4 أمتار ويزن طنا واحدا ليس بالمهمة السهلة حتى عندما يكون ذلك الحوت ضعيفا جراء جوعه الطويل |
16 ton bomba birakip sadece küçük bir hasara neden oldular ama bu, Yükselen Günes imparatorlugu için okkali bir tokattir. | Open Subtitles | اسقطت 16 طنا من القنابل وسببت ضررا بسيطا لكنها كانت صفعه كبيره لامبراطوريه الشمس المشرقه |
Bir tonluk bu canavar ve uçan dostlarında bir zamanlar burada milyonlarca vardı. | Open Subtitles | هذه الوحوش تزن طنا واحدا و أصدقائهم المكسوين بالريش ذات مرة كانت اعدادهم بالملايين. |
Böylece ben de 15 tonluk bir deniz robotuyla dikkatini çekerim diye düşündüm. | Open Subtitles | فضننت انني سأتمكن من جذب اهتمامه بواسطة وحش مائي الكتروني يزن خمس عشر طنا |
80 tonluk bir utanç robotu yapıp tüm şehir merkezini patlattığımda olduğu gibi! | Open Subtitles | فقمت ببناء روبوت يزن ثمانين طنا الذي قام بتفجير جميع القرية |
Testosteronla coşmuş, bu 40 tonluk erkekler kovalama sırasında arada kalan bir yavru için büyük sorun oluşturuyor. | Open Subtitles | هذه الذكور ذو الأربعين طنا المُثارة بالتستوستيرون تسبّب تهديدًا خطيرًا لأي عجل يتم القبض عليه أثناء المطاردة |
Benim korkum 300 tonluk kişisel mülkler. | Open Subtitles | خوفي هو من عقار شخصي يزن 300 طنا |
- Bunlar 20 tonluk pervaneler. - Daha yukarı, Kaptan. | Open Subtitles | تلك المراوح تزن 20 طنا - لأعلى ، أيها القبطان - |
50 tonluk Raptor'ı hareket halindeki bir hangara kötü bir "Gimbal" yardımıyla... geri getirmeye çalışan sadece sen değilsin. | Open Subtitles | لست الوحيدة بالخارج احاول تجربة طائرة (رابتور) ذات الخمسون طنا في حظيرة طائرات مع جامبيل سيً |
Aslında, kullanılan malzemeler ve metrekare ölçüleri esas alınıp dikey ve yatay yapıları hesaplanacak olursa, ortalama bir ev sadece 60 ton gelir. | Open Subtitles | بالواقع,بالاعتماد على المواد المستخدمة,و المساحة المربعة و البناء الافقي و العمودي المنزل العادي يزن فقط حوالي 60 طنا |
Anladığını sanmıyorum, ama sadece tavsiyem için bana bir ton para ödediğini de düşündüğümde, beni dinlemeni öneririrm. | Open Subtitles | الوضع الصعب الذي أنت به الأن, لكن بالنظر لحقيقة أنك دفعت لي طنا من النقود من أجل نصيحتي, |
Sarin, şarbon ve 20 ton daha silah haline getirilmiş gaz. | Open Subtitles | سارين.والجمره الخبيثه وحوالي 20 طنا من عملاء الاسلحه |
Sekiz araba, 20 ton yedek parça ve dünya klasında bir sürücü ekibi Ken Miles da dahil. | Open Subtitles | ثماني سيارات، 20 طنا من قطع الغيار، و و فرقة من السائقين من الطراز العالمي، بما في ذلك كين مايلز نفسه. |
Bu balinalar yaklaşık 12 metre uzunluğunda ve 40 ton ağırlığında. Senenin buyuk bir bolumu boyunca topluluga yiyecek kaynagi sağlıyorlar. | TED | هذه الحيتان يصل طولها إلى أربعين قدما تقريبا، و تزن أكثر من أربعين طنا. و هي توفر مصدر الغذاء للمجتمع لمعظم شهور السنة. |
Sayın başkan, bugün itibariyle bütün yangın vanaları kapatıldı ve sokaklardan 32 ton çöp toplandı ki bu aynı zamanda günlük rekorumuz. | Open Subtitles | حضرة المحافظ ، كل الصنابير محكمة الإغلاق و رافعوا النفايات الصلبة نقلوا 32 طنا من القاذورات من الأزقة وهذه حصيلة يومٍ واحد فقط |
Ağırlığı neredeyse 20 ton. | TED | إنها تزن حوالى 20 طنا. |