"طوال الصيف" - Translation from Arabic to Turkish

• yaz boyunca
• Bütün yaz
• tüm yaz
• yaz boyu
• yaz için
• tüm yazı
• yaz sürdü
• en iyi yazı

Övünmek gibi olmasın ama tüm yaz boyunca kuruşuna bile dokunmadık.
ليس لأتفاخر .. لكننا لم نستخدم منه أي شيء طوال الصيف

Bütün yaz boyunca denizde beslendiler ve ağırlıkları 40 kilogram kadar olabilir.
لم يتوقفوا عن الأكل من البحر طوال الصيف وقد يزنون 40 كيلوغراماً

Bir hayatım bile yok. Bütün yaz şarkı söyleyen cırcır böceği gibiyim.
ليس لدى أى حياة على الإطلاق أنا مثل من تغنى طوال الصيف

Ama bu konuda Bütün yaz ne kadar kötü hissettiğimi bilmiyorsun.
لكن ما لا تعرفه كم شعرت بالسوء تجاه ذلك طوال الصيف

tüm yaz Spudsy'de çalışacağım ve sen de babanla membran çatı kaplama yapacaksın.
سأعمل في مطعم البطاطس طوال الصيف وأنت ستعمل في تسطيح الأسفلت مع والدك

İhtiyacımız olan son şey yaz boyu burada kalacak bir hanımevladı çocuk.
أخر شئ نحتاجة هو ولد مخنث صغير يتسكع طوال الصيف

Tüm yaz boyunca burada kalıp, ikizler ve hepiniz için alay konusu olmak istemiyorum.
. .. أنا لا أريد أن أبقى هنا طوال الصيف لا أريد أن أكون حديثا للسخرية من قبل التوائم و الجميع

Tüm yaz boyunca, yılanlardan korkup durdu ve bir tane bile gören olmamıştı, ve şimdi bu.
طوال الصيف وهو مستثار.. بالحديث حول الأفاعى لكن لا أحد رأى واحداً منها أبداً ..

Bütün yaz boyunca bana... kafayı kumdan çıkarmanın ve bir başka yerden... şu harikulade, kocaman dünyaya bakmanın vaktinin geldiğini söyleyip durdun.
لقد كنت تخبرني طوال الصيف أنه الوقت كي تُخرج رأسك من الرمل و تأخذ نظرة على العالم الكبير الخارجي

Beni bütün bu yaz boyunca balığa götürecek. Sadece ikimiz. Belki annem de gelecek.
سيأخذنى للصيد طوال الصيف المقبل نحن فقط، وربما تأتى امى ايضاً

Bütün yaz gözden uzak olmasan bunu sen de bilirdin tabii.
كنتي ستعلمين هذا اذا لم تكوني مختفية عن الأنظار طوال الصيف.

Bütün yaz sızlanıp durdun.
لن تعاني من الكآبة هناك كما كنت طوال الصيف

Herkes yaz boyu birlikte olduğum tek kişinin Pierre Balmain*'deki terzi olduğunu biliyor.
الجميع يعلم بأن الشاب الوحيد الذي كان في بنطالي طوال الصيف هو الخياط في بيرير بالمان

Evine gittiğimi hatırlıyorum, ve baban bana çoktan yaz için Stanford'a gittiğini söylemişti.
أذكر مجيئى إلى منزلك و والدك يخبرنى أنك رحلت إلى ستانفورد طوال الصيف

Aynı bugünkü gibi tüm yazı yatakta geçirebiliriz.
وأود أن اعرف نستطيع أن نبقى فى السرير طوال الصيف

Bonnie hayatınızdaki en iyi yazı yaşarken sizi izledi.
(بوني) راقبت حياتكم طوال الصيف.