Stüdyoda ise Tobias su sebilinin etrafında dedikodu yaratmaya başladı. | Open Subtitles | في الأستوديو, بدأ (طوباياس) في إحداث جلبة حول مبرد المياة |
Tobias, Fünke adını övmeyi bitirdi ve sıra seçmelere geldi. | Open Subtitles | أشهر (طوباياس) أسم (فيونكيه) و قد حان وقت تجربة الأداء |
Ne yazık ki, Tobias aramayı kaçırdı ve arama direk olarak Michael'ın ev telefonundaki sesli mesajlara gitti. | Open Subtitles | لسوء الحظ, فوّت (طوباياس) المكالمة (من شركة (بلوث (و دخلت إلى البريد الصوتي لمنزل (مايكل |
- Tobias, ben Michael. - Bluth Şirketi. | Open Subtitles | (مرحباً (طوباياس), أنا (مايكل - (شركة (بلوث - |
- Tobias! - Ve zamanında kaçmayı başaramadı. | Open Subtitles | (طوباياس) - و لم يتمكن من الأبتعاد في الوقت المحدد - |
Hey, ben Tobias. Kim beni hastaneye götürmek ister? | Open Subtitles | (أنا (طوباياس من يريد ان يأخذني إلى المشفى؟ |
Mavi Adam Grubu nihayet Tobias'ı hayat değiştirici bir fırsat için arar. | Open Subtitles | جماعه الرجل الأزرق يتصلون (أخيراً لأجل (طوباياس مع فرصه عظيمة |
Selam Tobias. Yarın Meksika'ya gelebilir misin? | Open Subtitles | يا (طوباياس), كنت أتسائل لو كنت متاحاً غداً لتذهب إلى "المكسيك" |
Bu sırada Tobias, yeni cep telefonunu öğrenmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | في هذه الأثناء, جلس (طوباياس) ليتعلم كيف يشغّل هاتفه الجديد |
Barry haklıydı. Tobias telefonunun kamerasını öğrenmeye çalışırken kazara kendini fotoğraflamıştı. | Open Subtitles | كان (باري) محقاً, (طوباياس) صور نفسه غير متعمداً |
Bir süreliğine George Michael, amcası Tobias ile odayı paylaşmıştı. | Open Subtitles | -لفتره, (جورج مايكل ) شارك حجره مع عمّه (طوباياس) |
Tobias, kamuya açıkta kaldıktan sonra travma geçirdi ve talihsiz acayipliğine geri döndü. | Open Subtitles | تأثر (طوباياس) بالظهور العلني و عاد إلى عادة سيئة |
- Yapamam bunu. Lindsay ve Tobias, ilişkilerini ciddi anlamda konuşmaya başladılar. | Open Subtitles | لذا قامت (لينزي) و (طوباياس) بنظرة عميقة في علاقتهما |
Tobias, destek grubu olarak düşündüğü grubun aslında maviye boyanmış kel adamlardan oluştuğunu öğrendi. | Open Subtitles | في هذه الأثناء أكتشف (طوباياس) ان ما أعتقد أنه جماعه مساندة أتضح انه فريق مكون من رجال صلع ملونين بالأزرق |
Tobias kendini göstermek için tiyatroya yola koyuldu. | Open Subtitles | اسرع (طوباياس) للمسرح أملاً ان يتم رؤيته |
Tobias, Mavi Adamlar Grubu denen, sessiz bir gösteri grubunun seçmelerine girmiştir. | Open Subtitles | أجرى (طوباياس) مؤخراً تجربة أداء كبديل جاهز للأداء الثلاثي للفنّ الصامت جماعه الرجل الأزرق |
Tobias ise Lindsay'i izlemekten dolayı meşguldü. | Open Subtitles | و (طوباياس), لأنه كان مشغولاً في مراقبة (لينزي) |
Tobias kısa süre önce bir ticaret dergisinde tek kişilik gösterisi için reklam vermişti. | Open Subtitles | وضع (طوباياس) مؤخراً أعلاناً -تريدون رجل أزرق بكلفة أقل؟" " -في مجلة تجارية لأجل عرض مكون من رجل واحد |
Sonra, Tobias hem erkeksi benliğini hem de finansal durumunu geliştireceğini vaat eden bir el ilanı ile karşılaştı. | Open Subtitles | لاحقاً, قابل (طوباياس) لافتة تتعهد بتحسين كلا من ذكوريته و صورته أمام نفسه و وضعه المالي |
Ama Lindsay ile Tobias'ın bilmediği şey Frank Wrench'i oynayan aktörün Lindsay'i kurtarmak yerine öfkeli silah karşıtı fanatiklerin başlattığı "Moses Taylor İnsanları Avlıyor" skandalından kaçmaya çalışıyor olmasıydı. | Open Subtitles | -لكن ما كان مجهولاً لـ (لينزي) و (طوباياس ) -اللعنه -رائع |