"طوروا" - Translation from Arabic to Turkish

• geliştirdiler
• geliştirmişler
• geliştirdi
• geliştirenler
• geliştiriyorlar
• geçirdiler

Hatta tamamlayıcı proteinlere müdahale eden moleküller geliştirdiler ve bağışıklık sisteminde olduğu gibi beyinde de onları test etmeye başladılar.
وقد طوروا جزئيات من شأنها التداخل مع البروتينات المُتممة، وبدأوا تجربتها في الدماغ ونظام المناعة أيضًا.

Çok etkili bir yöntem geliştirdiler ve küresel anlamda son derece kârlı bir sistem.
لقد طوروا بذلك واحدًا من أكثر الأنظمة فعالية وأعلاها مردودًا على المستوى العالمي.

Bir rehber ve çok az finansmanla tüm topluluğa yararlı yeni bir uygulama geliştirdiler.
مع مراقب وقليل من التمويل الإبتدائى، فقد طوروا تطبيقا جديداً ليشمل كل أفراد المجتمع.

Açıkçası sıçrama sürücülerini geliştirmişler Veritabanımızdan çaldıkları Aurora görev raporlarındaki bilgiyi kullanarak...
حسنا من الواضح أنهم طوروا نظام الدفع مستعملين المعلومات من قاعدة البيانات

Bu işe yarar çünkü Orta Çağ Sırpları virüse dayanıklı bağırsak florası geliştirdi.
إنه فعال لأن صرب القرون الوسطى طوروا جرثومة معوية مقاومة للفيروس.

Mesela Antik Mısırlıların mumyalama sürecini ilk geliştirenler olduğunu biliyor muydun?
على سبيل المثال، هل تعلم أن المصريين القدماء أول من طوروا عملية التحنيط؟

Galiba yumurtaları olabildiğince... uzağa taşımak için uçma becerisi geliştiriyorlar.
يحزر بأنهم طوروا القدرة للطيران لذا هم يمكن أن يحملوا البيض بقدر الإمكان.

Medya merkezi çözümünü geliştirdiler.
حيث طوروا حلًا تمثل في المركز الإعلامي.

El Mihrab dağlarındaki bedevi keşişler... sonik şarkı sistemini geliştirdiler.
كيف؟ قبيلة البدو في جبال المغرب قد طوروا نظاما التخاطب الصوتي

Programı kendilerini bile korkutan bir seviyeye kadar geliştirdiler.
لقد طوروا البرنامج الى درجة انهم هم خائفين منه

Soda şişesinden boya kutusuna kadar karmaşıklığın bütün aşamalarını kapsayan aletler geliştirdiler.
لقد طوروا اجهزة تتجاوز مجال التعقيد بعضها بسيط كعلب الدهان والصودا

DDT'yi ve Vietnam'daki Agent Orange'ı ürettiler sonra da "Roundup" dedikleri bir ürün geliştirdiler.
لأنها تنتج مادة الدي دي تي ، العامل البرتقالي في فيتنام وهم طوروا منتج يسمى الدورة الكاملة

Nemi içinde tutacak bir kabuğu olan yeni bir yumurta türü geliştirdiler.
طوروا شكلاً جديداً من البيض، بقشرة لتحافظ على رطوبتهم بالداخل.

Çünkü kendilerini gizlemde mükemmel bir yol geliştirdiler.
لأنهم قد طوروا طريقة جميلة لتمويه أنفسهم.

Yapay ışık ve ilaç yardımıyla,bilinçdışı zihne sızmayı sağlayan bir teknik geliştirmişler.
لقد طوروا أسلوباً للتوغل فى العاقل الباطن بإستخدام الضوء والمواد المخدرة

Bu amaçla, suya düşmeden sazlıktan sazlığa geçmek için özel bir teknik geliştirmişler.
لذا طوروا وسيلةً خاصة لعبور أغوار القصب دون أن ينتهي بهم المطاف في الماء أسفلهم

Donanmaya girmeden önce kurmuş şirketi ve havaalanlarında, farklı mağazalarda, motorlu araçlar şubesinde, her yerde beklenilen süreleri tahmin etmek için GPS veri uygulamasını geliştirmişler.
بدأ فيها قبل ان ينظم للبحريه ولقد طوروا برنامج لجمع بيانات الاقمار الصناعيه وتوقع الوقت المحدد

iPhone öncesinde yazılım mühendisleri kişisel bilgisayarlar geliştirdi ama tecrübemize dayanarak elektrik sistemimizin kişisel bilgisayarlar için yeterince güvenilir olmadığını biliyorduk.
قبل ظهور هاتف الأيفون، مهندسو البرمجيات طوروا برمجيات مماثلة للحواسيب الشخصية، ولكن بناء على خبرتنا، كنا نعلم أن النظام الكهربائي لا يمكن الاعتماد عليه بما يكفي لتشغيل الحواسيب الشخصية.

WCIT Alpha Laboratuvarları, ticari bir şeye dönüşmeden önce görünmezlik pelerini geliştirdi.
معامل "الفا" في الشركة العالمية للتقنية هم من طوروا العباءة الخفية قبل ان تذهب للسوق

Hayatta kalanlar, arka ayaklarının üzerinde uzun mesafeleri yürüyebilme ve gerektiğinde koşabilme yeteneği geliştirenler oldu.
كان الناجون هم أولائك الذين طوروا قابلية المشي لمسافات طويلة بأرجلهم الخلفية. و العدو إن استدعت الحاجة.

Evrim geçirdiler.
لقد طوروا