"طيلة ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bunca
        
    • onca
        
    Bunca zaman uçak kullanmayı bildiğinden hiç bahsetmemiştin. Nerede öğrendin? Open Subtitles لم تخبرني طيلة ذلك الوقت أنك تجيد الطيران، أين تعلمته؟
    Bunca zaman ne yaptıklarını biliyor muydun? Open Subtitles أتعرفون ما الذي كان يفعله طيلة ذلك الوقت ؟
    Ben de sana Bunca zaman boyunca sadık oldum. Hâlâ da öyleyim. Open Subtitles وقد لبثتُ وفيًّا لك طيلة ذلك الزمن، وما زلت.
    Aşık oldun, evlendin ama onca zaman, karının bir cadı olduğunu bilmiyordun. Open Subtitles أنت وقعت بالحب، وتزوجت، ولكن طيلة ذلك الوقت، كنت تجهل أن زوجنك ساحرة.
    Biliyor musun Harvey, buradan içeriye ilk girdiğinde bir saniyeliğine bana onca zaman yalan söylediğin için özür dileyeceksin sandım. Open Subtitles أتعلم، عندما دخلتَ إلى هنا، خلت لثانية أنك ستعتذر إلي على كذبك طيلة ذلك الوقت
    Yani seni tanıdığım Bunca zamandır bunu biliyor muydun? Open Subtitles ..إذاً, كنت تعلم طيلة ذلك الوقت الذي إلتقيتك فيه؟
    Gördün mü Shirley, Bunca zaman boyunca normal olan sendin. Open Subtitles أترين يا (شيرلي)، طيلة ذلك الوقت، أنتِ من كنت طبيعية.
    "Nasıl hâlâ hayattasın, Bunca zamandır nerelerdeydin neden bizi aramadın?" Ve hepsinin cevabı Sara yüzünden. Open Subtitles كيف ما زلتِ حيّة، وأين كنتِ طيلة ذلك الوقت؟ لمَ لم تتصلي بنا؟ والإجابة عليهم جميعًا...
    Bunca zamandır bu duvarların arkasında mıydınız? Open Subtitles لبثتم وراء هذه الجدران طيلة ذلك الوقت؟
    Bunca zamandır kim olduğumu bulmaya çalışıyorum... Open Subtitles طيلة ذلك الوقت كنت أصارع هويتي.
    Bunca zamandır seni terk ettiğimi sanmıştın. Open Subtitles ظننتني تخلّيت عنك طيلة ذلك الوقت.
    Bunca zaman benim sorunlu olduğumu düşünmeme neden oldun. Open Subtitles طيلة ذلك الوقت جعلتني أظن نفسي مكسورًا.
    Katherine Bunca zaman senden bu şekilde kaçtı. Open Subtitles هكذا تمكّنت (كاثرين) من الهرب منك طيلة ذلك الأمد
    Acaba Kieran neden Bunca zaman Sean'a bir defin düzenletmedi? Neden ait olduğu yerde, ailesinin yanında değildi? Open Subtitles طيلة ذلك الوقت تسائلت لِما (كيرين) لم يدفن (شون) حيث ينتمي مع الأسرة.
    Bunca zaman boyunca yapmaya çalıştığınız şey buydu çünkü. Open Subtitles هذا ما حاولته طيلة ذلك الوقت
    Bunca zaman boyunca Bay Thawne ve ortaklarını bulamamanızın sebebi zamanın dışında olmalarıydı. Open Subtitles {\pos(190,220)}سبب عجزكم عن معرفة مكان السيد (ثون) وشريكيه طيلة ذلك الزمن -{\pos(190,220)}.هو لأنهم يديرون عملهم خارجه
    Demek onca zaman biz bunu porno izliyor diye biliyorken, bu güzel kızla mesajlaşıyormuş. Open Subtitles أتضح أنه طيلة ذلك الوقت الذي كنا نَعتقد أنه يَجلس أمام حاسوبه يُشاهد المواد الخلاعية. كانَ في الحقيقة يِراسل هذه الجَميلة.
    Satis Hanesi'nde onca zaman üzerinde oyunlar oynanan mekanik bir kalpmişim. Open Subtitles طيلة ذلك الوقت في منزل (ساتس) , انني كنت مجرد اداة ميكانيكية تمرنت عليها طيلة ذلك الوقت في منزل (ساتس) , انني كنت مجرد اداة ميكانيكية تمرنت عليها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more