Benim adım Yüzbaşı Steve Trevor, pilot, Amerika keşif birliği kimlik numarası 8-1-4-1-9-2-1. | Open Subtitles | إنّي القائد ستيفن تريفور ، طيّار في قوّات الحملات الأمريكانيّة. الجنّدي رقم 8141921. |
Sabit 8 G hızda hareketsiz durabildiğini söyleyen çok sıkı bir pilot arkadaşım var. | Open Subtitles | لديّ صديقٌ طيّار بارع يقول أنّ باستطاعته القيام بمناورة الاستدارة بتسارع 8 جي |
Hava tahmin uçaklarından birinin pilotu da aynı gün bir gözlem yapmış. | Open Subtitles | أجل، طيّار تابع لهيئة الأرصاد الجويّة رصد نفس المنطقة بنفس ذات اليوم |
İnsansız hava aracı hackleme programının pazarda ne kadar edeceğini fark etti. | Open Subtitles | أدرك كمْ سيكون قيّماً برنامج إختراق الطائرات بدون طيّار في السوق الحرّة. |
Benim adım Frank Taylor, Pan Am'de yardımcı pilotum., | Open Subtitles | اسمي هو فرانك تايلور أنا مساعد طيّار فى الخطوط الجوية بان آمريكان |
Ve bir Sepet Yakalama makinesinin görüp görebileceği en iyi yardımcı pilota sahibim. | Open Subtitles | و لديّ أفضل مساعد طيّار يمكن لآلة سرقة السلال أن تحظى به أبداً |
Sadece burada içebilmek için pilot taklidi yapmıyorsun değil mi? | Open Subtitles | مهلاً ، لست تنتحل شخصية طيّار فقط لتشرب هنا؟ |
Her pilot her zaman yanında iki şey taşır. | Open Subtitles | يجب على كلّ طيّار أن يحمل شيئان معه باستمرار |
Aslında pilot iyiyse, durgun denizde suya inersek hayatta kalabiliriz. | Open Subtitles | في الواقع، في البحار الهادئة و بوجود طيّار بارع، بإمكاننا النجاة بهبوطٍ فوق الماء |
Ama sen süper pilot olmak için kendini kanıtlama fırsatı bulamadan savaş bitecek diye endişeleniyorsun. | Open Subtitles | ولكن ما يقلقك الآن أن الحربستنتهي.. قبل أن تأتيك الفرصة لتثبت أنك أفضل طيّار مقاتل |
Yemek, yaralı adam için bir doktor, bir helikopter ve pilot. | Open Subtitles | طعام، وطبيب للرجل المجروح، ومروحيّة مع طيّار. |
Aynı zamanda bir pilot ve korku filmlerine bayılıyor. | Open Subtitles | كما إنه طيّار ويحب أفلام الرعب |
Bilirsin, dişçi, planör pilotu, narkotik, kapıcı, vaiz filan. | Open Subtitles | طبيب أسنان، طيّار ، مهندس معماري حارس ، قسيس وكلّ تلك الأمور |
Hayatta olmaz. Dünyanın en iyi pilotu burada yanımda. | Open Subtitles | في حياتي لا، فعندي أحسن طيّار في العالم موجود في الأعلى |
Kasabanın dışında bir donanma pilotu belirlenemeyen, uçan bir cisme çarptı. | Open Subtitles | أي طيّار بحري ضرب غير معروف طائرة خارج البلدة. |
- Oh! Böylece onu bir insansız hava aracı pilotu yaptılar. | Open Subtitles | لذلك قاموا بتعيننه كتمحكم من بعد بطائرة من دون طيّار |
Ben gerçekten bir pilotum. Bir kızkardeşim var, yıllardır onunla konuşmadım. | Open Subtitles | أنا طيّار بالفعل، لديّ شقيقة لكنني لم أكلمها منذ سنوات |
Acilen bir pilota ihtiyacımız var. | Open Subtitles | -نحتاج طيّار .. (برانو ) |
İniş yapacak bütün hava araçları, kaçak bir dronumuz var. | Open Subtitles | الى كل الطائرات المتجهة الينا،هناك طائرة بدون طيّار خطرة |
Richard. pilottur. Beni hep o uçurur. | Open Subtitles | ريتشارد طيّار يأخذني في جولات طوال الوقت |
Babam pilottu ve kendi tamirini kendi yapardı. | Open Subtitles | والدي كان طيّار , وكان يقوم بأعمال الصيانة بنفسه |
Askeri insansız hava aracının New York üzerinde uçup bir adamı öldürmesi imkansız. | Open Subtitles | من المُستحيل أنّ طائرة عسكريّة بدون طيّار ستُحلّق فوق مدينة (نيويورك) وتقتل رجلاً. |
Ne zaman araba bombası yerine insansız hava uçağı tarafından öldürüldüğünü farkettiniz? | Open Subtitles | متى أدركت أنّه قتل بواسطة طائرة بدون طيّار وليس في سيّارة مُفخخة؟ |
O pislik penolojistse ben de jet pilotuyum. | Open Subtitles | إن كان ذلك القذر خبير بإدارة السجون فأنا طيّار. |
Idaho'daki Ellens Hava Üssü'nde askeri test pilotuymuş. | Open Subtitles | عندما كان طيّار اختبار في قاعدة ''إيلين'' الجوّيّة جنوب غرب ''آيداهو'' |