"طيّباً" - Translation from Arabic to Turkish

    • bol
        
    • iyi bir
        
    Hala üç gününüz var. Kartınızı ararken bol şans dilerim. Görüşürüz. Open Subtitles لا زال أمامكم ثلاثة أيامٍ، لذا حظّاً طيّباً لكم في العثور عليهما، وداعاً.
    O halde bol şanslar. Kara Orman'a doğru gitti. Open Subtitles حظّاً طيّباً في ذلك فقد توجّهت إلى الغابة المظلمة
    bol şanslar. Open Subtitles حسناً، يبدو جيّداً. حظّاً طيّباً.
    Tamam bak şimdi. Benim için iyi bir dostsun. Open Subtitles حسناً, والآن أصغِ إليّ، لقد كنتَ صديقاً طيّباً
    Tam sınıra geldiğimde iyi bir arkadaşım bana kim olduğumu hatırlattı ve beni olmam gereken kişi olmaya yönlendirdi. Open Subtitles وحينما كنتُ على الحافة، واتاني صديقاً طيّباً ليذكرني بمن كنتُ، وليدفعني إلى ما سأكون.
    Eğer bulunmak istemiyorsa o zaman size bol şans. Open Subtitles لوأنّهالا ترغبْفييجادها... فحظّاً طيّباً.
    bol şans diliyorum. Open Subtitles أتمنّى لك حظّاً طيّباً
    bol şans. Seninle gurur duyuyorum. Open Subtitles حظاً طيّباً, أنا فخور بك
    Sana da bol şans. Open Subtitles حظّاً طيّباً لك أيضاً يا بنيّ
    bol şans sana o zaman. Open Subtitles حظّاً طيّباً في ذلك.
    bol şans sana. Open Subtitles حظّاً طيّباً في ذلك.
    Yüzüğünü bulma konusunda, bol şanslar Frodo Baggins! Open Subtitles حظّاً طيّباً بإيجاد ذاك الخاتم يا (فرودو باجينز).
    O zaman bol şanslar dilerim. Open Subtitles حظّاً طيّباً في ذلك
    bol şans, beyler! Open Subtitles حظّاً طيّباً لكم أيّها السادة!
    Seneye bol şans! Open Subtitles حظّاً طيّباً لكَ في العام المُقبل!
    Maçın hakemi ben olacağım. Adım Masta. bol şans. Open Subtitles سأكون حكماً لكما، اسمي (ماستا)، حظّاً طيّباً لكما.
    Sana da bol şanslar. Open Subtitles حظّاً طيّباً لكِ.
    Birbirimizin damarına daha fazla basmayalım diye. Ki bu iyi bir şey. Open Subtitles حتى لا نتدخل في شؤون بعضنا البعض والذي يعتبر أمراً طيّباً
    Hayır, açıkçası iyi bir izlenim yaratarak arkadaşınızı tekrar benimle çıkması için ikna edin istiyorum. Open Subtitles أوه كلاّ، في الحقيقة أنا أحاول أن أترك انطباعاً طيّباً .. حتى تطلبين من صديقتكِ، أن تخرج معي مرة أخرى
    Ama bu onu iyi bir şey yapmıyor. Open Subtitles ولقد قلت لتوّك بأنّه لايمكننا فعل شئ حيال ذلك ولكن ذلك لا يجعله شيئاً طيّباً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more