"طُعم" - Translation from Arabic to Turkish

    • yem
        
    • yemi
        
    • yemdi
        
    • tuzağı
        
    • tuzak
        
    • yemim
        
    • grefi
        
    • yemine
        
    • yemimiz
        
    • grefiyle
        
    önüne yiyeceği bir yem atacağız bizim attığımız bu yemi.. Open Subtitles نحن سَنَزْرعُ طُعم أمامه. طُعمنا سَيَدّعي بأنّه لديها
    Şu an yaptıkları şey yavru balinaları avlamak ve yem olarak göçü çevreleyen balıkları kullanmak. Open Subtitles والآن ما يفعلونه هو اصطياد الحيتان بوضع طُعم لها.
    Tahmin ettiğim gibi. O kızı çok iyi bir yem olarak kullandılar. Open Subtitles كما هو متوقع ,اخبرهم بأنهم وضعوا طُعم جيد
    Önce kuş yemi oldum, sonrada köpek balığı yemi. Open Subtitles أوّلاً، كنت طُعم للطيور وبعدها غدوت طعم للقرش.
    Bence o ne yaptığının farkında olmayan, soruşturmamızı bitirmeyi amaçlayan bir yemdi. Open Subtitles أعتقد أنه كان طُعم غافل غرضه القضاء على تحقيقاتنا.
    Hetero tuzağı. Open Subtitles وهذا هو طُعم المستقيم
    Fakat bugün sadece iki küçük balık yakaladın, ve bazen küçük balıklar... büyük balığı yakalamak için en iyi yem olurlar. Open Subtitles ولكن اليوم أمسكتم بسمكتين صغيرتين أحياناً تكون السمكتان الصغيرتان أفضل طُعم لـ السمكة الكبيرة
    Bize yem atıyor. Open Subtitles بإرتداء المعطف لمسرح جريمة دويل كل هذا طُعم
    Onu yem olarak olarak kullanman bitince bana haber ver. Open Subtitles حسناً اخبرني عندما تنتهي من إستخدامها كـ طُعم
    – Bir dahakine başka bir yem hazırlayın. Open Subtitles جهزى طُعم مختلف عندما تأتين المرة القادمة
    Ağabey, balık tutmak istiyorsan oltaya yem bağlamalısın ki balık oltaya gelsin. Open Subtitles ،هيونغ، أنتَ دائمًا تصطادُ بدون طُعم .ولكنني بحاجة للطُعم لأصطاد جيدًا
    Yani Lee Jung Chool, Joo Dong Sung'u yem olsun diye salıverdi. Open Subtitles هذا يعني بأن لي جونغ تشول أطلق سراح جونغ دونغ سونغ كـ طُعم.
    yem olarak görevin tekneye çekici kadınları yaklaştırmak. Open Subtitles ومهمتك كـ"طُعم" هو أن تجذبي النساء "الجذابات ليقتربن من "السفينة
    Canlı yem olarak kullanacaklarsa neden hayatını kurtarıyorlar? Open Subtitles لماذا ينقذون حياته كي يضعونه طُعم حي؟
    Sonra öldürürüz. Şu anda çocuk yem olacak. Open Subtitles سنقتله في وقتٍ لاحق أمّا الآن، فهو طُعم
    İyi bir balık yemi arıyorlardı, gerçekten işe yarayacak bir şey. Open Subtitles . أتعلم بأنهم كانوا يبحثون عن طُعم للأسماك ؟
    Son 8 senedir tüm yuva için kancadaki yemi oynuyor. Open Subtitles للـ8 أعوام الماضية، كانت تضع خطاف طُعم لعش كامل.
    "Onlar sadece yemdi. Güle güle Bay X." Open Subtitles كانو مجرد طُعم وداعاً يا سيد (اكس)
    Yeni fark ettim. Bu bir Hetero tuzağı. Open Subtitles للتو أدركت أنه طُعم المستقيم
    Ateş'i görmezlerse çıkmaz. Yemsiz tuzak olmaz. Open Subtitles إذا لم يرونها، فلن يفعلوا هذا ناهيك عن كونه فخ بدون طُعم
    Ben... ben bir yemim. Open Subtitles انا نفسى طُعم
    Pankreas grefi yapmak için interpozisyon aort kanalı kullandım. Open Subtitles لقد إستخدمتُ قناة الأبهر الوسطى لتمد طُعم البنكرياس
    İlk gününde timsah yemine dönebilirdin. Open Subtitles للقيام بالمبادرة بعض الشيء؟ كان يمكن أن تكون طُعم للتمساح في يومك الأول
    ah, evet. bir çok balık bizim sadece oltaya koyacak bir yemimiz yok Open Subtitles بلى، سمك كثير، غير أنه ليس لدينا أي طُعم
    Kemik grefiyle omurga füzyonu yapabilirim. Open Subtitles نعم ، بإمكاني عمل دمج في العمود الفقري بإستخدام طُعم عظمي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more