Bu adam üç kez vurulmuş ve bir kez de bıçaklanmış biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم هذا الشخص قد اُصيب بأعيرةً نارية لثلاثِ مرات و طُعِنَ لمرتين ، صحيح ؟ |
Pekala, tahmin edilebilir bir takvim programı, kişisel olay ve yakından bıçaklanmış, savunma yaraları yok. | Open Subtitles | حسناً، لذا حظوره متوقع، طُعِنَ بقوة وعن قرب، ولا توجد جروح للدفاع عن النفس. |
Catherine'in saldırı kronolojisine göre, ilk Cammie bıçaklanmış, sonra da Jenn. | Open Subtitles | طبقاً لطلبِ هجومِ catherine، cammie طُعِنَ أولاً وبعد ذلك jenn. |
Bir mahkûm tarafından bıçaklandı. | Open Subtitles | طُعِنَ مِن قِبَلِ سَجين |
- Babam bıçaklandı. | Open Subtitles | -لقد طُعِنَ أبي |
On yedi yıl önce, bir gardiyan yemek sırasında bıçaklanmıştı. | Open Subtitles | منذُ 17 سَنَة مَضَت طُعِنَ صابطٌ خِلالَ الغَداء |
Ama o bıçaklanmıştı. | Open Subtitles | لَكنَّه طُعِنَ. |
Bulduğumuz kadın bıçaklanarak öldürülmüş ve katil tarafından kakuleli sabunla yıkanmıştı. | Open Subtitles | الإمرأة التي وَجدنَا تلك طُعِنَ حتى الموت... غُسّلَ في صابون هيلِ مِن قِبل القاتلِ. |
Boynundan bıçaklanmış. | Open Subtitles | طُعِنَ في الرَقبَة |
bıçaklanmış. | Open Subtitles | هو كَانَ قَدْ طُعِنَ. |
Seri katilimiz arka arkaya ölümcül bir şekilde bıçaklanmış. | Open Subtitles | لقد طُعِنَ بشكل متكرّر ومُميت |
- Bu suratından bıçaklanmış. - Eldiven. | Open Subtitles | - هذا الرجُل طُعِنَ في وجهه |
bıçaklanmış! | Open Subtitles | هو طُعِنَ! |
bıçaklanmış! | Open Subtitles | هو طُعِنَ! |
bıçaklanarak öldürüldü. | Open Subtitles | هو طُعِنَ حتى الموت. |