"ظاهر" - Translation from Arabic to Turkish

    • görünür
        
    • görünüyor
        
    • belli oluyor
        
    • açık
        
    • okunuyor
        
    • Zahir
        
    • ortada
        
    • - Belli
        
    Centre Street Tenement içinde, bir şehir dışında bir adam, , görünür, zengin ve bilemeyiz? Open Subtitles , في مبنى الشارع المركزي , رجل من الطبقة العالية , غني , ظاهر للعلن وأنتم لاتريدان أن تعرفاه ؟
    Çirkin herkese görünür hâle geldi -- kutlandı. TED القبيح أصبح ظاهر للجميع تم الاحتفال به
    Eğer görünmez ise, nasıl oluyor da güpegündüz bu videoda görünüyor? Open Subtitles اذا كان غير مرئي, اذا لم هو ظاهر بالفيديو كالشمس؟
    Evet, belli oluyor. Onun gibi konuşuyorsun. Open Subtitles . أجل حسناً ، هذا ظاهر . تبدين مثلها تماماً
    Vatman kabinindeki, açık hedef durumunda. Open Subtitles الشخص الذي في مقطورة السائق ظاهر بالكامل وسهل الإصابة
    Demek istediğim de bu. O kadar aşıksın ki, gözünden okunuyor. Open Subtitles ،هذا هو مقصدى , أنت غارق فى العشق إنه ظاهر جدا ً فى عينيك
    Zahir bin Hamad dağın 8 km içinde Open Subtitles دخل ظاهر بن حمد 8 كيلومترات بداخل الجبل
    ortada bir neden yokken atlar ürküp şaha kalkınca... arabası büyük bir ağaca çarpmış ve kadıncağız ölmüştü. Open Subtitles قتلت بلا سبب ظاهر الخيول انفصلت عن العربة و حطمت عربتها في شجرة كبيرة
    - belli oluyor. Kendini gösteriyor. - Sen lisede çekirdektin. Open Subtitles أرى هذا, إنه ظاهر عليكى - لقد كنتى تمثلين مسرحية "بيبين" فى المدرسة الثانوية -
    Burası Hava-1. Elimizde görünür bir suçlu var. Open Subtitles هنا المروحية لدينا المشتبه به ظاهر لنا
    görünür bir hastalığı yok. Open Subtitles لا يوجد مرض ظاهر
    görünür tanımlama olmadığı onaylanıyor. Open Subtitles لا يوجد كشف ظاهر للهوية
    Yüzük tamamen görünüyor. Open Subtitles هذا جيد جدا. والخاتم أيضا ظاهر بوضوح
    Sarı saçların görünüyor. Open Subtitles غطى رأسك سريعاً شعرك الأشقر ظاهر للعيان
    Ayan beyan görünüyor. Asker karıncalar bunun neresini görememiş? Open Subtitles ،إنّه ظاهر بوضوح أنّى لم يروه الخنازير؟
    Aşırı dövmelerinden belli oluyor bu. Open Subtitles هذا ظاهر من الوشم الذي على يديه
    Hamile değilim. belli oluyor sanırım. Open Subtitles أنا لست حقاً حاملاً , هذا ظاهر
    Kelimelerle değil belki ama anlamı açık. Open Subtitles ربما غابت الكلمات, لكن المعنى جليٌّ ظاهر
    Başının arkasına darbe almış ama boğaz çevresinde açık renkli morluklar ve peşiyal hemoraj da mevcut. Open Subtitles لقد إرتطمت في رأسها ولديها ايضاً كدمه خفيفة حول الحنجرة ونزيف ظاهر
    Demek istediğim de bu. O kadar aşıksın ki, gözünden okunuyor. Open Subtitles ،هذا هو مقصدى , أنت غارق فى العشق إنه ظاهر جدا ً فى عينيك
    Yüzünden okunuyor. Seni hayal kırıklığına uğratıyorum. Ve bu beni yiyip bitiriyor. Open Subtitles هذا ظاهر على وجهك ، أنا أحبطك و هذا يَقتُلنى.
    Hakem Zahir. Open Subtitles و ظاهر هو الحكم
    Bundaki sorun her tarafında, her şey ortada, bunu sevmiyorum. Open Subtitles أن العيب فيها , كل شى ظاهر , أنا أكرهها
    - Belli bir sebep yok. Open Subtitles - لا يوجد دافع ظاهر -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more