Bu acil bir durum efendim. Karım hastanede, doğurmak üzere. | Open Subtitles | هذا ظرف طارئ زوجتي في المستشفى , وسوف تلد |
-Kadın tehlikede olabilir. Sanırım burada acil durum var. | Open Subtitles | يبدو وكأنّها قد تكون في ورطة، أعتقد أنّ لدينا ظرف طارئ هنا. |
Acil bir durum onu borca sokabilir. | TED | ويمكن أن يجبرها أي ظرف طارئ على الدين. |
Ne yazık ki bu sıra dışı bir durum. | Open Subtitles | لسوء الحظ، هذا بالأحرى ظرف طارئ. |
Çünkü durum acildir ve ücret ikiye katlanmıştır. | Open Subtitles | ولأن هذا ظرف طارئ يضاعف الرسوم |
Bugünkü durum istisnai olduğundan böyle yiyelim. | Open Subtitles | بما ان هذا ظرف طارئ لنأكل فحسب |
Bugünkü durum istisnai olduğundan böyle yiyelim. | Open Subtitles | بما ان هذا ظرف طارئ لنأكل فحسب |
- Acil durum efendim! | Open Subtitles | إنه ظرف طارئ يا سيدي |