Gerçekten rahat bir hayatı olduğunu kabul ederken, kabul etti ki farklı şartlar altında daha farklı bir yol seçebilirdi. | TED | بينما أقرّ أنه عاش حياة مريحة حقًا، اعترف أنه وتحت ظل ظروفٍ مختلفة، ربما كان عليه اختيار طريقٍ آخر. |
Bu şansı hiç beklemiyordum. Bu şartlar altında olduğun için üzgünüm ama ben razıyım. | Open Subtitles | لم أتوقّع هذه الفرصة قطّ و آسف لأنّها في ظروفٍ كهذه، لكنّي سأغتنمها |
Bugün mutfak zor şartlar altında iyi işledi. | Open Subtitles | المطبخ أُدير بشكلٍ جيد الليلة في ظروفٍ صعبة |
Benim gördüğümse tuhaf koşullar altında ölmüş 6 insan: | Open Subtitles | لكن ما أعرفه هو أن ستة رجال قد قضوا تحت ظروفٍ غريبة. |
koşullar farklı olsa gelmeni isterdim. Ama hastasın. | Open Subtitles | وتحت أي ظروفٍ أخرى لكنت أردت بأن تخرج معنا، لكنك مريض |
Psikolojik profiline bakilacak olursa olagandisi durumlarda baska birinin kimligini çalma olasiligi %43.2 | Open Subtitles | كما أنّ تحليل شخصيّته، يُظهر استعداداً بنسبة 43.2 في ظروفٍ استثنائيّةٍ لسرقة هويّة أحدهم |
Doğru, ama ben bu kadar kötü koşullarda çalışamam. | Open Subtitles | هذا حقيقيّ، لكنّي لم أعتَد على العمل في ظروفٍ رهيبة هكذا. |
Normal şartlar altında kendimi adayabilirdim ama her an beni sahneden itme ihtimalin konusunda endişelenmek zorunda olduğum için bir an bile kendimi role kaptıramıyorum. | Open Subtitles | حسنٌ , تحت ظروفٍ عادية سأكون كذلك لكن بالنظر إلى حقيقة بأن عليّ القلق بشأن دفعكِ لي |
şartlar böylesine uygunken de bunu normalin üç katı hızla yapıyorlar. | Open Subtitles | و معَ ظروفٍ جيدةٍ كهذه يُصبِحونَ أسرعَ بِثلاث مراتٍ .من الوضع الطبيعي |
Chester's Mill'i daha iyi şartlar altında tanımadığınız için üzüldüm. Ama inanın, bir yerde mahsur kalacaksanız, kalınacak yer burasıdır. | Open Subtitles | يؤسفني زيارتكما لـ(تشيبتر ميل) في ظروفٍ سيّئة، لكن ثقا بي، إن كنتم لتُحتجزون داخل مكانٍ ما، فهنا هو المكان الصحيح |
Sen iyi birisin Theresa. Keşke başka şartlar altında tanışmış olsaydık. | Open Subtitles | إنّك طيبة يا (تيريزا) وأتمنى لو أننا تقابلنا تحت ظروفٍ أفضل. |
Daha uygun şartlar altında tanışmak isterdim elbette. | Open Subtitles | أتمنى لو كانَ هذا في ظروفٍ أفضل بالطبع |
...o sadece ve sadece görevini zor şartlar altında yapmaya gayret etmiştir. | Open Subtitles | "في لاشيء" سوى محاولته القيام بواجباته..."! تحت ظروفٍ صعبة." |
Daha iyi şartlar altında tanışmış olmak isterdim. Anlayamadım? | Open Subtitles | -آملُ إذا كان بإستطاعتنا المقابلة في ظروفٍ أحسن . |
Böyle şartlar altında görüşmek zorunda kaldığımız için çok üzgünüm. | Open Subtitles | -أنا آسفةٌ لرؤيتكِ في ظروفٍ كهذه . |
Farklı koşullar altında birbirimizi öldürmüş olabilirdik. | Open Subtitles | أتعلمين، لو أنّ الأمر كان تحت ظروفٍ مُغايرة، لرُبَّما قاتلنا بعضنا البعض. |
koşullar keşke başka olsaydı ama anlaşılan boka battık, efendim. | Open Subtitles | أتمنى لو كان لقاءنا في ظروفٍ مغايرة ولكن يبدو أن السيل بلغ الزبى. |
Belki bir gün daha iyi koşullar altında karşılaşırız. | Open Subtitles | ربما سَنَجتمعُ يوماً ما تحت ظروفٍ أفضل |
Psikolojik profiline bakılacak olursa olağandışı durumlarda başka birinin kimliğini çalma olasılığı %43.2 | Open Subtitles | كما أنّ تحليل شخصيّته، يُظهر استعداداً بنسبة 43.2 في ظروفٍ استثنائيّةٍ لسرقة هويّة أحدهم. |
Zor durumlarda dikkate değer bir şekilde güçlü olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | ...أعتقدُ أنّك أظهرتِ قوّةً ملحوظة في ظروفٍ مختلفة |
Benim izlenimlerim, buranın iyi kadın ve erkeklerin uygunsuz koşullarda yaşadığı bir yer olduğudur. | Open Subtitles | أنطباعي في هذا المكان أن هؤلاء الرجال والنساءٌ شريفيون .يعيشون في ظروفٍ غير لائقة |
Bu bir duygu ve benim gibi çocuklara ölçüler koyuyor, ister yoksul bir bölgede büyüyüp iyi bir hayat elde edeceklere olsun, maddi anlamda daha iyi bir varoluş şansı elde edeceklere olsun, isterse geldikleri koşullarda kalacak olanlara olsun. | TED | إنه الإحساس، ويقيس إن كان الأطفال مثلي الذين ترعرعوا في مجتمعات فقيرة سيعيشون حياة أفضل، أكانوا سيحصلون على فرصة عيش أفضل مادياً، أو كانوا سيبقون في ظروفٍ حيث نشأوا وآتوا منها. |