Burada yaşayan insanlar çok zor koşullar altında ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | إنّ الناسَ الذين يَعِيشونَ هنا يَفْعلونَ ما في إستطاعتهم تحت ظروف صعبة للغاية. |
Hammond ve SG-1, çok zor koşullar altında ellerinden gelenin en iyisini yapmış olabilirler. | Open Subtitles | ويمكن أن يكون جيدا أن هاموند واس جي 1 فعلوا أفضل مالديهم في ظل ظروف صعبة |
O zor koşullar altında en iyisini yapmaya çalışan kariyer yapan bekar bir kadın! | Open Subtitles | إنها فتاة عزوبية عاملة تفعل جميع ما بوسعها تحت ظروف ! صعبة جدا |
zor şartlar altında tanıştık biliyorum ama bu görüşme için size müteşekkirim. | Open Subtitles | أعلم أننا تقابلنا تحت ظروف صعبة ، ولكن انا أقدّر لقائاتنا بعد الظهر |
Bugünkü duruşmanın sonucu, gece gündüz demeden zor şartlar altında çalışan ve kendilerini bu işe adamış bir takımın soruşturmasının sonucudur. | Open Subtitles | جلسة الإستماع اليوم هي نتيجة التحقيق الشامل الذي قاموا به الضبّاط الذين عملوا ليلاً ونهاراً تحت ظروف صعبة |
O zaman tüm söyleyebileceğim, Hammond ve SG-1'in çok zor koşullar altında sıradışı işler yaptıkları. | Open Subtitles | إذن أستطيع القول أن (هومند) وفريق أس جي-1) عملوا عملاً إستثنائياً لحد الآن) وتحت ظروف صعبة جداً |
Biz zor koşullar altında çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعمل تحت ظروف صعبة |
Michael, bunu yeteneklerinin zor şartlar altığında denendiği bir test olarak düşün. | Open Subtitles | (مايكل)،إعتبر هذا الإختبار كقدرتك للتعامل في ظل ظروف صعبة |
Müvekkilim zor şartlar altında ülkeye giriş yaptı. | Open Subtitles | موكلي دخل البلاد في ظروف صعبة |