Böyle kasvetli, iç karartıcı şartlarda tanışmamız... bir talihsizlik. | Open Subtitles | ومن المؤسف أننا وقد لمقابلتنا في ظل ظروف كما الكئيبة. |
Farklı şartlarda karşılaşsaydık, arkadaş olabilirdik. | Open Subtitles | فى ظل ظروف آخرى كنا نستطيع أن كون أصدقاء |
Pekâlâ, bir kız var ve normal şartlarda herkese "Selam, millet bu harika kızla görüşüyorum ve durumumuz ciddi olabilir." derdim. | Open Subtitles | ،يتعلّق بتلك الفتاة ،وفي ظل ظروف طبيعية سأقول للجميع أني أواعد هذه الفتاة الرائعة ويمكن أن يكون جدياً |
Ben sizlerle daha iyi şartlar altında bir araya gelmek isterdim. | Open Subtitles | كنت أتمنى لو كان يجتمع لكم جميعا في ظل ظروف أفضل. |
İngiltere Bankası ile olan ilişkilerim "doğal olarak bahis oynamamı engelliyor ancak bu kulübün bir üyesi olarak ve bu şartlar altında, varım. | Open Subtitles | إنتمائى إلى مصرف إنكلترا يمنعنى بشكل طبيعى من المراهنة و لكن كعضو فى هذا النادى قد أتمكن من ذلك, فى ظل ظروف خاصة جداً |
Burada farklı koşullarda yeniliğin zamana karşı olan hızını görüyoruz. | TED | هذا معدل الابتكار خلال الوقت في ظل ظروف مختلفة جدًا. |
Oh, şey, kırık cam parçaları arayarak böylesine acıklı koşullarda zaman geçirmek istemedik. | Open Subtitles | لم نضيع الوقت بحثاَ عن نظارة مكسورة في ظل ظروف مأساوية كهذه |
Hepimiz, belli koşullar altında, istemli olarak körüzdür. | TED | جميعنا، في ظل ظروف معينة، نتعامى عن قصد. |
Ama neyse ki bunun farkındayız ve belli koşullar altında nasıl davranacağımızı kestirebiliriz. | TED | ولكن لحسن الحظ، أننا مدركون لذلك وبإمكاننا التنبؤ بما يمكننا القيام به في ظل ظروف معينة. |
Eğer nefesini normal şartlarda en az dört dakika tutamazsan o zaman bu işi de yapamazsın. | Open Subtitles | إذا لم تكن قادراً على حبس أنفاسك لمدة أربع دقائق على الأقل في ظل ظروف طبيعية عندها لن تستطيع الخروج من الموجة حياً |
Bazı şartlarda. | Open Subtitles | في ظل ظروف معينة، إذاً هذا الصبي الصغير |
D'Artagnan, keşke farklı şartlarda karşılaşsaydık. | Open Subtitles | آه, "دارتانيان", لو كنا إجتمعنا تحت ظل ظروف مختلفة. |
- Nasılsın Jack? Meşgul. Keşke daha iyi şartlarda karşılaşsaydık. | Open Subtitles | مشغول.وددت لو كان هذا في ظل ظروف أفضل. |
Hayatının geri kalanını daha iyi şartlarda yaşarsın. | Open Subtitles | وستعيش بقية حياتك في ظل ظروف أفضل بكثير |
Bu şartlar ışığında, eşinizi geri istemekten hoşnut olmayacağınızı mı anlamalıyım? | Open Subtitles | هل أفترض أنك لن تكون سعيداً باستعادة زوجتك في ظل ظروف كهذه؟ |
Başka şartlar altında, Romalı bir asker mükemmel bir sabah için düşlediğim şey olabilirdi. | Open Subtitles | في ظل ظروف أخرى ، لكان جندي روماني ضخم هو فكرتي لصباح جميل |
Başka koşullarda endişelenebilirdim, duvardaki ganimetleriniz gibi olma konusunda. | Open Subtitles | في ظل ظروف أخرى قد أكون مهتماً حيال الفوز بغنائم كالتي معلقة على جدارك |
SSCB'den nefret etsem de Marksizm'in farklı koşullarda var olacağına inanıyorum. | Open Subtitles | على الرغم من أنني أكره الاتحاد السوفيتي، فأنا مؤمن بالماركسية التي من الممكن أن توجد في ظل ظروف مختلفة |
Keşke daha memnuniyet verici koşullar altında olsaydı. | Open Subtitles | . أتمنى أن يكون ذلك في ظل ظروف سارة اكثر |
Hammond ve SG-1, çok zor koşullar altında ellerinden gelenin en iyisini yapmış olabilirler. | Open Subtitles | ويمكن أن يكون جيدا أن هاموند واس جي 1 فعلوا أفضل مالديهم في ظل ظروف صعبة |