Belki de kötü olan iki şeyden, iyi bir şey çıkartmayı düşündü. | Open Subtitles | ربما ظنت أنها يمكن ان تقدم شيء جيد بدلا من الاشياء السيئة |
Seni kaybettiğini düşündü, ama aklı yerinde hiçbir kadın kendini yok etmez. | Open Subtitles | لقد ظنت أنها قد فقدتك لكن لا توجد امرأة تدمر نفسها إلا إذا كانت غير متزنة فعلاً |
Öksürdüğünü duyduğunu sanmış. | Open Subtitles | ذهبت للاطمئنان على طفلتنا الصغيرة. ظنت أنها سمعت سعالها. |
Amanda sabit diski sildiğini sanmış. | Open Subtitles | آماندا" ظنت أنها قامت بمسح القرص الصلب" |
Gördüğünü sandığı şeyleri yazdığını biliyor muydun? | Open Subtitles | أكنتَ تعرف أنها كانت تكتب عن الأشياء التي ظنت أنها تراها ؟ |
Aramızda ufak bir yanlış anlaşılma vardı. Ben, benim için çalıştığını düşünüyordum o ise şirketi yönettiğini sanıyordu. | Open Subtitles | حصل بيني وبينها سوء تفاهم ، ظننت أنها تعمل عندي ، وهي ظنت أنها تدير الشركة |
Çünkü ne olduğunu bildiğini düşünüyordu, bana istediğim her şeyi veriyordu: Merhamet, şefkat | TED | لأنها ظنت أنها تعلم ماهية الأمر، منحتني كل ما كنت بحاجة إليه: اللطف والشفقة. |
Kayıt cihazıma bu inanılmaz erotik mesajı bırakıp ondan sonra bunun peşini bırakacağımı mı sandı? | Open Subtitles | هل ظنت أنها ستترك تلك الرسالة المثيرة... على شريطي... ، وأنني سأقف مكتوف اليدين؟ |
Vampir pusulasını çaldığını sanıyormuş ama, bu bir cep saati. | Open Subtitles | إنها ظنت أنها سرقت البوصلة الدالة على موقع مصاصين الماء، |
Kimin parmak izi olduğu ortaya çıkmadı ama polis belki de katilin olabilir diye düşündü. | Open Subtitles | لقد ظلت مجهولة ولكن الشرطة ظنت أنها للقاتل |
Annen, bunun hakkında beraber konuşmamızın iyi bir fikir olacağını düşündü. | Open Subtitles | أمك ظنت أنها ستكون فكرة جيدة اذا تحدثنا بشأنه سوياً |
Yeterince dikkat etmediğini düşündü. | Open Subtitles | ظنت أنها لم تكن تشاهد من مسافة كافية. |
Hizmete dahil oldugunu düşündü sanırım. | Open Subtitles | ربما ظنت أنها تؤدي خدمة للزيون |
Parasını ödediğini sanmış olmalı. | Open Subtitles | ربما ظنت أنها دفعت ثمنها |
Onu duyduğunu sanmış. | Open Subtitles | .. لقد ظنت أنها سمعت صوته |
Gördüğünü sandığı şeyi görmemiş, tamam mı? | Open Subtitles | فهي لم ترى ما ظنت أنها رأته, حسناً؟ |
Hak ettiğini sandığı kişi. | Open Subtitles | ما ظنت أنها تستحقه |
Tanrı aşkına, Tony o kadın oğlunu kaybettiğini sanıyordu. - Biz oğlumuzu kaybettik. | Open Subtitles | يا إلهي, توني, تلك المرأة ظنت أنها قد خسرت ابنها |
Rus mafyasından birini gördüğünü sanıyordu, Kızıl Meydan adlı grup. | Open Subtitles | ظنت أنها تعرفت على شخصٍ "بالمافيا الروسية.. "المربع الأحمر |
Bir arkadaşım sıcak su havuzundan Legonare hastalığını kapmış olabileceğini düşünüyordu. | Open Subtitles | احدى صديقاتي ظنت أنها أصيبت ببكتيريا ليجونيرس في حوض ساخن. |
Yani insan biyolojisi ile uğraştığını düşünüyordu ama sen o mertebeyi geçtin. | Open Subtitles | أعني، لقد ظنت أنها تتعامل مع علم الأحياء البشري ولكنكِ تخطيتِ ذاك الصف بالفعل |
Kendisinin Tulsa'ya taşınacağını sandı! | Open Subtitles | ظنت أنها كانت تتحرك الى تولسا. |
Annie, bir arkadaşından oyun indirdiğini sanıyormuş. İçinde Truva atı varmış. | Open Subtitles | آني ظنت أنها قامت بتحميل لعبة من إحدى صديقاتها |