Küçük bir nodül bulduk, tedavi ettik. Hepsi bu sanıyorduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا كتلة صغيرة وقد عالجناها وقد ظننا أننا قد تخلصنا منها جميعاً |
Konsey kargaşa içinde. Bunu atlattık sanıyorduk. | Open Subtitles | أعضــاءالمجلسمُستائين، ظننا أننا قد تخطينا ذلك. |
Biz buraya geldik çünkü burada güvende olacağımızı sandık. Çık dışarı. | Open Subtitles | لقد أتينا إلى هنا لأننا ظننا أننا سنكون بأمان,إخرج |
Sovyetler Birliği dağıldığında da, rahatlayacağımızı düşündük. | Open Subtitles | و نحن ظننا أننا سنرتاح عندما انهار الاتحاد السوفييتي |
Gidecek bir yerimiz ve paramız olmadığı için sıkıcı bir akşam geçireceğimizi sanmıştık. | Open Subtitles | ونحن ظننا أننا لسنا معنا أموالاً فالأمسية ستكون مُملّة |
Bütün esasları hallettiğimizi, her şeyi doğru yaptığımızı düşünmüştük. | TED | ظننا أننا غطينا جميع قواعدنا، فعلنا كل شيء بشكل صحيح. |
Zaten görebildiğimizi düşündüğümüz ama biraz daha iyi görebilmek için gerçekten yardıma ihtiyacımız olan dünyaya dair anlayışımızı arttırıyor. | TED | فهو يعزز من فهمنا للعالم من حولنا الذي ظننا أننا نراه بالفعل ولكننا نحتاج إلى المساعدة لرؤيته على نحوٍ أفضل |
Biz yaratıklarla ilgili yardım edeceğiz sanıyorduk doğum kontrolü için değil. | Open Subtitles | حسنًا, أتعلمين, ظننا أننا نحن من سيساعدك بشأن الوحوش و ليس بالسيطرة على الحمل |
Ofisinde ya da laboratuvarunda görüşeceğimizi sanıyorduk. | Open Subtitles | ظننا أننا سنقابلك بمكتبك أو ربما مختبرك |
Biz devlet için yaptığımızı sanıyorduk. | Open Subtitles | لقد ظننا أننا نقوم بكل شيء من أجل البلد |
Güvenli bölgedeyiz sandık ama bir anda bir araba patladı. | Open Subtitles | ظننا أننا في منطقة آمنة، وفجأة انفجرت سيارة |
Seni sonsuza kadar kaybettiğimizi sandık, Mikey. | Open Subtitles | ظننا أننا فقدناك إلى الأبد مايكي |
sandık ki onu buraya sağ bir şekilde yetiştirebilirsek... | Open Subtitles | ظننا أننا لو استطعنا إعادته إلى هنا على قيد الحياة... |
Bu tarafa doğru gelirsek sizi bulacağımızı düşündük. | Open Subtitles | لقد ظننا أننا سنلتقي اذا مررنا من هذا الطريق |
Bu bir iç meseleydi. Açıkçası, bunu eskisinden daha iyi bir şekilde idare edebileceğimizi düşündük. | Open Subtitles | كانت مسألة داخلية، ظننا أننا سنسوّي الأمر أفضل مما فعلنا. |
- Yarı yolda karşılamayı düşündük. | Open Subtitles | ﻹنقاذكم؟ ظننا أننا سنلاقيكم في نصف الطريق |
Prototiplerden bazıları elektrik akımını tutma özelliğine sahipti. Bu sorunu hallettiğimizi sanmıştık. Görünüşe bakılırsa, hiç de öyle olmamış. | Open Subtitles | بعض النماذج الأصلية أظهرت تراجعات وقد ظننا أننا حللنا المشكلة ولكن لم تكن تلك القضية |
Önce güvende olduğumuzu sanmıştık çünkü Almanlar uçağımızın önündeki ürkütücü köpekbalığı suratından korkmuşlardı. | Open Subtitles | في البداية ظننا أننا في خلو لأن الألمانيين كانوا خائفين من وجه القرش المخيف في مقدمة طائرتنا |
Tabii o zamanlar bunu LSD ve hipnotik telkinle yapabileceğimizi sanmıştık. | Open Subtitles | حينها بالطبع، ظننا أننا نستطيع القيام بذلك بالمخدرات و"الإيحاء التنويمي." |
Bilirsin, hep bu evde çocuk yetiştireceğimizi düşünmüştük. | Open Subtitles | حسناً، كما تعلم لطالما ظننا أننا سنربي أطفالاً في هذا المنزل |
Dünya'yı değiştirebileceğimizi düşünmüştük. | Open Subtitles | ظننا أننا نستطيع تغيير العالم. سذاجة شديدة. |
Onu kapattığımız zaman, veya kapattığımızı düşündüğümüz zaman, gittiler gibi göründüler. | Open Subtitles | عندما أغلقناه أو ظننا أننا فعلنا يبدو أنهم ذهبوا |
Ne kadar hızlı olduğumuzu düşünsek de onlara göre dev, şapşal ve yavaş yaratıklarız. | Open Subtitles | إذاً، مهما ظننا أننا سريعين... فسنبقى بالنسبة لهم ضخام وحمقى و... بطيئــــين |
İşte buradasın, biz desensiz sahneye çıkmak zorunda olduğumuzu düşünüyorduk. | Open Subtitles | ها أنت ذا، ظننا أننا سنبدأ بدونك |