| Öldüğünü sanmıştım. Ölmüş olmanı diledim. | Open Subtitles | ظننتكَ ميّتاً، آملتُكَ ميّتاً. |
| Ah, selam, fakülte yemeğin var sanmıştım. | Open Subtitles | مرحبا. لقد ظننتكَ بعشاء الكليه.. |
| Onu görmek için daha heyecanlı olursun sanmıştım. | Open Subtitles | ظننتكَ ستكون أكثر حماساً لرؤيتها |
| Böyle diyeceğini düşünmüştüm. Bu yüzden ben de bu adamı çağırma özgürlüğümü kullandım. | Open Subtitles | ظننتكَ ستقولُ ذلك، لذا سمحتُ لنفسي بالإتّصال بهذا الشخص |
| - Seni duydum. Ben buraya 20 dakika sonra, ...hava kararınca falan gelirsin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لكنّني ظننتكَ ستمرّ عليّ بعد حوالي 20 دقيقة عندما يحلّ الظلام. |
| Benimle ilgili diğer haberleri duydun sandım sana ben söylemek istiyordum çünkü. | Open Subtitles | ظننتكَ سمعت الأخبار بالفعل، وأردتُ أن أخبركَ بنفسي |
| Tamamen bitti dedin sanmıştım. | Open Subtitles | ظننتكَ قلتَ إنّ كلّ شيءٍ إنتهى ؟ |
| Hayır, gerçekten bundan daha coşkulu biçimde yapacağını sanmıştım, Kingston. | Open Subtitles | لا، ظننتكَ حقًا ستقولها بحماسة أكثر من ذلك يا (كينجستون). |
| Hayret, bundan daha iyi olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | ظننتكَ ستكون أفضل من هذا |
| Öldüğünü sanmıştım. | Open Subtitles | ظننتكَ لقيتَ مصرعكَ |
| İzimizi kaybettirdiğimizi söylediğini sanmıştım. | Open Subtitles | ظننتكَ قلت اننا اضعناهم |
| Gittiğini sanmıştım. | Open Subtitles | لقد ظننتكَ غادرت. |
| Memnun olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | ظننتكَ ستكون مسروراً |
| Tanıdık geldiğini sanmıştım. | Open Subtitles | لقدْ ظننتكَ تبدو مألوفاً |
| - Medusa'yı görmek için daha heyecanlı olursun sanmıştım. - Öyleyim. | Open Subtitles | (ظننتكَ ستكون أكثر حماساً لرؤية (ميدوسا - أنا كذلك - |
| Binadaki bütün kahveyi mideye indirdikten sonra biraz ilerleme kaydedersin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننتكَ ستتحسني بعد ان شربتي كل القهوة التي في المبنى |
| Seni gördüğümde, veda etmek için geldiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | حينما رأيتُكَ ، أنا... ظننتكَ آتى لتقول الوداع. |
| Bunu bana anlatmanın seni gururlandıracağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | أنظر ، ظننتكَ ستفخر بقولكَ ليّ السبب. |
| Şu tavrını değiştirip biraz önemsemeye başlarsın diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | أتعرف... ظننتكَ ستتوقف عن التمثيل و تعطي شيئاً على سبيل التغيير |
| Benimle ilgili diğer haberleri duydun sandım sana ben söylemek istiyordum çünkü. | Open Subtitles | ظننتكَ سمعت الأخبار بالفعل، وأردتُ أن أخبركَ بنفسي |
| Hiç sormayacaksın sandım. | Open Subtitles | ظننتكَ لن تسأل أبداً |
| Hapiste olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتكَ قد سجنتَ ؟ |