"ظننتُك" - Translation from Arabic to Turkish

• sanmıştım
• sandım
• diye düşündüm
• olduğunu sanıyordum

Özgürlüğünün son gününü kutlarsın sanmıştım.
ظننتُك ذاهباً للإحتفال بآخر أيّامك من الحرّية.

Ben kızgın olduğunu sanmıştım çünkü gerçekten bir gariptin.
ظننتُك مُنزعج لأنك كُنت تتصرف بغرابه حقاً

Şok bombası dedin sanmıştım.
ظننتُك قلتَ أنها قنبلةٌ صوتية؟

Seni anımın içinde ilk gördüğümde seni o sandım.
عندما رأيتُكِ لأول مرةٍ فى ذاكرتي ظننتُك هي.

Bir an boğulmama izin vereceğini sandım.
{\fnAdobe Arabic}.لبُرهةٍ ، ظننتُك ستتركني لأغرق

Yedim efendim, ama Caffrey'nin dermatolog konusunda haklı çıktığını bilmek istersiniz diye düşündüm.
بلى يا سيدي، ولكنني ظننتُك تود أن تعرف بأن كافري) كان محقًا بشأن) طبيب الجلدية

Nihayet Üstat'ı gördün, mutlu olursun sanmıştım.
ظننتُك ستُسر أنّك رأيت المعلم أخيرًا

Hiç sormayacaksın sanmıştım.
ظننتُك لن تسأل أبداً.

Onları çökerteceğiz dediğini sanmıştım.
ظننتُك قلت أنّك ستتطيح بهم.

Öldüğünü sanmıştım, seni aşağılık herif!
ظننتُك ميتًا، أيّها الحقير

- Her şeyi bildiğini sanmıştım.
حسنًا، ظننتُك تعرف كل شيء

- Onu hakladığını sanmıştım.
. ظننتُك كنتَ متمكّناً من ذلك - !

Profesyonel olduğunu sanmıştım.
- ظننتُك محترفاً

- Öldüğünü sanmıştım!
- ! لقد ظننتُك ميّتاً -

Biliyorsun sanmıştım.
ظننتُك تعرفه.

Ben "İyi işti Pen!" diyeceksin sanmıştım.
ظننتُك ستقول ''(عملٌ رائع (بين''...

Otuzi... Evlat, 65. filan diyeceksin sandım.
ظننتُك ستقول 60

Hiç sormayacaksın sandım.
ظننتُك لن تسأل أبداً.

Seni Han sandım.
ويلاه، يا رسغي! ظننتُك (هان).

Bazı güzel haberler duymak istersin diye düşündüm.
ظننتُك تودّ سماع أخبار طيّبة.

Fakat bir şeyler olma ihtimaline karşın belki Marcus Pike'ın binada olduğunu bilmen gerekir diye düşündüm.
لكن بإحتماليّة أنّ هُناك شيء يجري، ظننتُك تودّ أن تعلم أنّ (ماركوس بايك) في المبنى،

Hadi ama. Önceki işinde senin bir cinayet masası dedektifi olduğunu sanıyordum.
بحقّك، ظننتُك كنت محقّق جرائم قتل في السابق.