"ظننتُ أنكَ" - Translation from Arabic to Turkish

• sanıyordum
• sandım
• sanmıştım
• düşündüm

Bunca zamandır seni heceleyerek konuşan bir geri zekâlı sanıyordum, ama anladım ki sen lanet bir dahiymişsin.
طوالَ هذا الوَقت ظننتُ أنكَ غبي يتكلَّم كأوراق الأفكار لكني أرى الآن أنكَ عبقري

Baloya gitmeyi zaman kaybı olarak görüyorsun sanıyordum.
ظننتُ أنكَ تعتقد أن حفلة العودة إلى المدرسة سخيفة

Sonunda bunu keşfettiğini sanıyordum.
بحقك ظننتُ أنكَ فطنتُ لهذا فى النهاية

Polis olduğunu bilmiyordum, soymaya çalışıyorsun sandım.
أسترخي، استرخي يا رجل لم اكن اعلم أنكَ من الشرطة ظننتُ أنكَ تحاول سرقتي

Özür dilerim, heyecanlanırsın sanmıştım.
آسفة ، ظننتُ أنكَ قد تتأثر نفسيّاً بذلك.

Gerçekleri öğrenmek istersin diye düşündüm, belki de gitmeden önce bir şeyler yapmak istersin.
ظننتُ أنكَ ربما تُريدُ أن تعرفَ الحقيقة الآن في حال قررتَ أن تفعلَ شيئاً قبلَ أن تُغادِر

Biz Latinleri işe yaramaz diye düşünüyorsun sanıyordum.
ظننتُ أنكَ لا تحتاجُنا نحنُ اللاتينيين

Bu alışkanlıktan kurtuldun sanıyordum.
ظننتُ أنكَ تخليتَ عن تلكَ العادَة

Uyuşturucuyu bıraktığını sanıyordum adamım.
- ظننتُ أنكَ أقلَعتَ عن المخدرات يا رجُل

Mahkûm işçi fikrine karşısın sanıyordum.
ظننتُ أنكَ مُعارِض للعمَل في السِجن

Onunla vakit geçirmek istiyorsun sanıyordum.
ظننتُ أنكَ أردتَ قضاء وقتٍ أكثر معه

Prezervatif kullandığını sanıyordum.
ظننتُ أنكَ كنتَ تلبسُ واقياً ذكرياً

- Bu ay sadece birkaç gün çalışıyorsun sanıyordum.
ظننتُ أنكَ ستعمل ليومين فقط هذا الشهر؟

- Senin dahi bir hacker olduğunu sanıyordum.
أنتظر، ظننتُ أنكَ كنتَ هاكر عبقري

Uyuşturucu karşıtısın sanıyordum.
ظننتُ أنكَ ضِدَ المُخدرات

Ama Hank'in o kancığı sattığını bildiğini sanıyordum.
لكن تباً، ظننتُ أنكَ كُنتَ تعرِف أن (هانك) قوَّدَ على تلكَ العاهرَة

- Bildiğini sanıyordum.
ظننتُ أنكَ تعرف يا رجل

Bir an açmayacağını sandım.
ظننتُ أنكَ لن تجيب على هذا الاتصال لوهلة

Hayatın boyunca iyi biri olmaya çalışan biri sandım seni!
ظننتُ أنكَ قضيتَ عُمرك محاولاً أن تكون شخصاً جيداً!

Hadi, sonunda anlayacağını sanmıştım.
بحقك ظننتُ أنكَ فطنتُ لهذا فى النهاية

Daha çok heyecanlanırsın sanmıştım.
ظننتُ أنكَ ستكونُ أكثرَ حماساً

Belki bana ihtiyacın olur diye düşündüm.
ظننتُ أنكَ قدّ تستفيد من مرافقة أحدهم.