| Ama gerçekten bu kadar yolu onlar için geldiğimi mi sandın? | Open Subtitles | لكن أحقاً ظننتِ أنني أتيت كل هذه المسافة من أجل مجوهرات؟ |
| Veya belki de, gelmeyeceğimi sandın sadece. | Open Subtitles | أو ربما ظننتِ أنني لن آتي |
| Zengin bir çocuk olduğumu sandın değil mi? | Open Subtitles | ظننتِ أنني ولد غني, صحيح؟ |
| Bunları baştan sona düşündün değil mi? | Open Subtitles | ظننتِ أنني سأفعل هذا، أليس كذلك؟ |
| Bahse varım giyinemeyeceğimi düşündün. | Open Subtitles | أراهن أنكِ ظننتِ أنني لن أصل في الوقت |
| Öğrenmeyeceğimi mi sandın? | Open Subtitles | هل ظننتِ أنني لن أعرف؟ |
| Tabii ki Tony Dane'le. Sen ne sandın? | Open Subtitles | سأتزوّج (توني دين)، من ظننتِ أنني سأتزوّجه؟ |
| - Bunu anlamadığımı mı sandın? | Open Subtitles | هل ظننتِ أنني لن أعرف؟ |
| - Sen ne sandın? | Open Subtitles | -ما الذي ظننتِ أنني أتحدّث عنه؟ |
| - Doktor olduğumu mu sandın? | Open Subtitles | -هل ظننتِ أنني طبيب ؟ |
| Bu yüzden mi ölmeyi hak ettiğimi düşündün? | Open Subtitles | و لهذا السبب ظننتِ أنني أستحق الموت ؟ |
| Seni aldattığımı mı düşündün? | Open Subtitles | هل ظننتِ أنني كنت أخونك؟ |
| İlk başlarda hayatını cehenneme çevireceğimi, ama sonuçta ne kadar iyi olduğunu görüp seni işe alacağımı düşündün. | Open Subtitles | - بمفتاح ويلسون - ظننتِ أنني سأعاملكِ بكل صفاقةٍ في بداية المطاف لكنني في النهاية سأكتشف كم أنتِ جيّدة، وأقرر الاحتفاظ بك |