Benim hatam. Bilmezsen daha iyi olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | إنه خطئي, ظننت أنك ستكون أفضل إذا لم تعرف |
Annen için kötü olabilecek bir şeye karşı duyarlı olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون حساساً تجاه الأمور الصعبة على أمك |
Avdan sonra aç olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك ستكون جائعاً بعد الصيد. |
Beni şaşırttın. Nedense daha uzun olursun sanmıştım. | Open Subtitles | فاجأتني، لسبب ما ظننت أنك ستكون أطول |
Ben de sen daha komik olursun sanmıştım. | Open Subtitles | و أنا ظننت أنك ستكون مسلياً أكثر |
İnsanları yumruklar ya da ne yapıyorsan onu yapıyor olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون بالخارج تضرب بعض الناس أو شيئاً من هذا القبيل |
Ama Alman Gizli Servi'nden olacağını sanıyordum. | Open Subtitles | و لكنني ظننت أنك ستكون رجل المخابرات الألماني |
— Manyaksın sen. — Minnettar olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | أنت مخبول- ظننت أنك ستكون ممتنا لذلك- |
Öyle olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون كذلك. |
Hastanede olursun sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون في المستشفى |
Mutlu olursun sanmıştım. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك ستكون سعيدا بهذا |
Daha mutlu olursun sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون أكثر سعادة |
- Süper kahraman olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون بطلاً خارقاً |
Farklı olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون مختلفًا |
Benim için mutlu olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون سعيد لي |
Andy'le olacağını sanıyordum. Büyük eve dönüş bu akşam değil miydi? | Open Subtitles | (لقد ظننت أنك ستكون مع (آندي أليست الليلة هي ليلة عودتها؟ |
Ama dur, senin bir domuz olacağını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون.. (حصلت عليه من متجر (المستعملات |
Planet'de olacağını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون بالـ(بلانيت) |