"ظننت بأنك" - Translation from Arabic to Turkish

    • sanıyordum
        
    • sandım
        
    • sanmıştım
        
    • düşündüm
        
    • Hani
        
    • diye düşünmüştüm
        
    Onu sevdiğini sanıyordum. Onu sana annen bırakmamış mıydı? Open Subtitles لقد ظننت بأنك احببت ذلك الشيء ألم تتركها لك امك كتذكار ؟
    Sadece hafta sonları geldiğini sanıyordum tatlım. Open Subtitles ما الذي تفعله هنا؟ حبيبي، ظننت بأنك تأتي للبيت خلال عطل نهاية الأسبوع؟
    Tatildesin sanıyordum. Open Subtitles ظننت بأنك في إجازة قلت بأنك ستذهب بعيداً
    Sana yaptığı onca şeyden sonra çabalarımı takdir edersin sandım. Open Subtitles بعد كل شيء فعلته لك ظننت بأنك سوف تشيد بمجهودي
    Bir şeyi açıklığa kavuşturalım. Beni yarışmam için çağırdığını sanmıştım. Hayır. Open Subtitles لنتحدث بوضوح لقد ظننت بأنك أردتني للتسابق
    Bak,bu benim hatam. Bu kadınları videoya koydum,çünkü onları senin istediğini sandım. Sana uyar diye düşündüm. Open Subtitles لقد كان ذلك خطأي، لقد وضعت الفتيات في التصوير لأني ظننت بأنك ترغبين في ذلك
    - Hani mimardın sen? - Öyle. Kendi mesleğine ara verdi. Open Subtitles ظننت بأنك كنت مصمما أنه كذلك , فقط هو يأخذ استراحة
    Pazartesileri saat dörtte burada olduğunu sanıyordum. Open Subtitles لقد ظننت بأنك في أيام الإثنين الساعة الرابعة
    Amanda, senin gürültüden şikâyetçi olduğun sanıyordum gürültü yapan değil. Open Subtitles أماندا, لقد ظننت بأنك ستكوني المتصلة للشكوى من الإزعاج وليس المسببه له
    Sen de beni çok mutlu ediyorsun. Um... Beklemek istediğini sanıyordum. Open Subtitles أنت أيضا تجعلني سعيدة للغاية لقد ظننت بأنك تريدين الانتظار
    Ben, senin de eğlendiğini sanıyordum bebeğim. Open Subtitles أعني لقد ظننت بأنك كنت تسقطين من المرح, ياعزيزتي
    Seni Paris'de öyle bıraktıktan sonra beni bir daha görmek istemezsin sanıyordum. Open Subtitles ظننت بأنك لاتود رؤيتي مرة أخرى بعد تلك الطريقة التي تخليت بها عنك في باريس
    Altı ay önce bitirirsin sanıyordum. Open Subtitles لقد ظننت بأنك سوف تنهي ذلك الأمر منذ 6 شهور
    Büyükelçi olmama, taşınmamıza kesinkes karşıydın sanıyordum. Open Subtitles ظننت بأنك تقفين بحزم ضد هذا .. ضد هذا الانتقال
    - Seni aylardır görmüyorum. Öldün sandım. Open Subtitles هوكر لم أراك منذ أشهر , لقد ظننت بأنك وقعت
    Tanıtımdan nefret ettiğini sandım. Kontratımın parçası. Open Subtitles ــ ظننت بأنك تكرهين الدعاية والإعلان ــ إنه جزء من عقدي
    Onu eve götürüp hemen döneceğini sanmıştım. Open Subtitles أذاً، ظننت بأنك ستوصلها للبيت ومن ثم تعود
    Benim tek çocuğumun bir başarı örneği olacağını sanmıştım. Open Subtitles لقد ظننت بأنك ستكون الإبن الوحيد الذي يحقق نجاحا
    Ama görmek isteyebileceğini düşündüm. Üniversite bir kaç dakika bekleyebilir. Open Subtitles و لكنني ظننت بأنك تريد أن تشاهد ذلك يمكن للجامعة أن تنتظر بضعة دقائق
    Çünkü daha güçlü olabileceğini düşündüm. Open Subtitles لأنني ظننت بأنك يمكن ان تكوت اكثر قوة هناك
    Hani daha önce konuşurken bunların hiçbir anlamı yok diyordun. Open Subtitles عندما كنا نتحدث في السابق ظننت بأنك من تحدثت عن الأمور غير المنطقيه
    Stüdyonda olursun diye düşünmüştüm.. - Hayır. Open Subtitles لقد ظننت بأنك ستكون في الأعلى، في الاستديو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more