"ظهورهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • sırtlarını
        
    • sırt
        
    • arkalarını
        
    • sırtını
        
    • Sırtları
        
    • sırtından
        
    • sırtlarına
        
    • sırtlarında
        
    • arkasını
        
    • sırtında
        
    • arkalarına
        
    • Arkalarından
        
    • Ortaya çıkmalarını
        
    "Sayısız anne bir an için sırtlarını döndüğünde, bebekleri yerde..." Open Subtitles عدد لا يحصى من الأمهات أداروا ظهورهم لجزء من الثانية
    İnsanların şu anda sevdikleri bir şeye sırtlarını döndürmek, ve hardal hiyerarşisinde daha üstlerde olan bir şeye uzanmalarını sağlamaktı. TED هي أن تجعلهم يعطون ظهورهم للشئ الذي يحبونه الان, و تجعلهم يسعون إلى أعلى التسلسل الهرمي للمسطردة.
    Otomobilmiş! İnsanlar yollarda sırt üstü yatıp yüzlerine yağ damlatarak hayatlarını harcamaz. Open Subtitles إن الناس لن يقضوا حياتهم راقدون على ظهورهم و الشحوم تتساقط على وجوههم
    Çünkü Papa ve Vatikan 2000 yıllık geleneğe arkalarını döndüler. Open Subtitles لأن البابا والفاتيكان أداروا ظهورهم لألفين سنة من التراث المسيحي
    Sözde arkadaşımız olanlar da bize sırtını döndü. Open Subtitles في نفس الوقت, أصدقائنا المقربين أداروا لنا ظهورهم
    Ve 2 saat sonra, Sırtları ağrı içinde kaldığında, değişmişlerdi.. TED و خلال ساعتين, بعد ان كُسرت ظهورهم, كانوا قد تغيروا.
    Evet, sırtından bıçakladığın üç dostuna güven sen. Open Subtitles أجل إترك الأمر لأصدقائك الثلاث الذي طعنتهم في ظهورهم مؤخراً
    Kaç tane kurbanın boynuzları olur, gözleri bağlanır sırtlarına semboller çizilir? Open Subtitles كم واحدة منهن لريها قرون معصوبة العينين رموز مرسومة خلف ظهورهم
    Çocuklar sırtlarında dikenlerle sanki normalmiş gibi etrafta dolanıyor. Open Subtitles أطفال مع أبر في ظهورهم و يمشون و كأنه شيء طبيعي
    Gözlerini kapattıkları ya da sırtlarını döndükleri anda. Open Subtitles وأينما كانت عيونهم مغلقة أو حيثما أدارو ظهورهم
    - Onlar birkaç gazete editörünün sırtlarını sıvazlamasından fazlasını hakediyorlar. Open Subtitles هؤلاء الباقين يستحقون أكثر من استلقوا على ظهورهم
    9 görgü tanığı sırtlarını terasa dönmüyorlar buraya, 2. kata bakıyorlar çünkü silah sesi buradan geliyor. Open Subtitles لكن الشهود التسعة لم يديروا ظهورهم تجاه السطح لكن الي هنا، تجاه الدور الثاني لأن الطلقات سمعت من هنا
    sırtlarını ağaçlara dayıyorlar ve korkmadan ne kadar süre bekleyebileceklerini görüyorlar. Open Subtitles يولون ظهورهم إلى الغابة ويرون كم من الممكن أن يتحملوا قبل أن يصابوا بالرعب.
    Merak ediyorum çavuş. Neden sırt çantalarına bakmadınız. Open Subtitles ينتابني الفضول حضرة الرقيب لماذا لم تفتش حقائب ظهورهم
    Hep bacaklarını ayrık şekilde, sırt üstü yatarlar. Open Subtitles ..دائما ملقون على ظهورهم, وأرجلهم بالهواء
    Onlar arkalarını kollamalılar - Burası insan yiyen canlıların bölgesi. (FISILTI) Bütün işaretler yakınlarda taze bir av olduğunu gösteriyor. Open Subtitles يجب أن يحموا ظهورهم إنَّها مِنطقة آكلي لحوم البشر كل العلامات تُشير الى صيد طري بالقرب من هنا
    Kung Fu'ya arkalarını dönecekler ve bana bir Tanrı gibi tapacaklar. Open Subtitles ويديروا ظهورهم للعبة الكونج فو ويحبوننى أنا وطريقتى كــ
    Herkesin bana sırtını döndüğü günlerin bittiğini sanmıştım. Open Subtitles اعتقدت حقاً أن الأيام التي يدير فيها الجميع ظهورهم لي قد ولّت
    Şakağından geçireceksin. Sırtları dönükse de kafataslarının üstlerinden. Open Subtitles رائع، اضرب هيكل أو وقب أو قاعدة الجمجمة إن كانت ظهورهم إليك.
    Kaçmayı düşünüyorsun ama ben insanları sırtından vurmaya bayılırım. Open Subtitles انت تُفكر فى الهروب لكنى احب اصابة الرجال فى ظهورهم
    Açık kargo kapısından dışarı baktığımda diğer sırada yüzlerce Liberyalıyı çocukları sırtlarına bağlı bir şekilde dururken gördüm. TED وحين نظرت من الحاوية المفتوحة، رأيت المئات من الليبيريين في صف آخر، وقد وقع الأطفال على ظهورهم.
    sırtlarında sadece ceketleri ile Frankfurt'tan kaçtılar. Open Subtitles فر من فرانكفورت مع فقط الملابس على ظهورهم.
    Eminim yanlışlıkla olmuştur ama örneklere göre eğer hükümdar alaya arkasını dönerse bu onların artık ev süvarisinden sayılmadığı anlamına gelir. Open Subtitles أنا متأكدة انها بالخطأ ولكن وفقاً لسابقة اذا اصحاب السيادة أداروا ظهورهم للحشد فلن يكونوا بعد الآن جزءاً من أهل القصر
    Bu konuda espri yapabilirsin, ama sen ortadan kayboldun diye adamları bütün gece at sırtında gezdirmek zorunda değilim. Open Subtitles أنت يمكن أَن تنكّت حوله الآن، لكنك حصلت لنفسك على الخسارة وأنا أبقى الرجال خارجاً يركبون ظهورهم طوال الليل
    Başlarının üstüne, arkalarına, omuzlarına aldıkları eşyalarını taşıyorlardı. Open Subtitles حاملين معهم ما استطاعوا من ممتلكاتهم فوق رؤوسهم أو ظهورهم أو أكتافهم
    Evvela Arkalarından yaklaşmalısın, ve sonra göğüs tüylerini bir süngerle ıslatmalısın. Open Subtitles أولا يجب أن تقلبهم على ظهورهم و تبلل ريش الصدر بإسفنجة
    Ortaya çıkmalarını umuyorsun. Open Subtitles تأمل ظهورهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more