"عائلتة" - Translation from Arabic to Turkish

• ailesi
• ailesini
• ailesinin
• ailesine
• ailesiyle
• ailesinden
• ailelerini
• için bir aile

ailesi evde değil. Fanucci'de caféde yalnız.
عائلتة خارج المنزل فانوشى وحدة فى الحانة

ailesi evlenmemizi çok istiyordu, ama...
وفي الحقيقة أن عائلتة طلبت منا الزواج فقط بسبب الإنتخابات

Daha babası öleli bir gün olmadı. Hemen ailesini boşlamaya başladı.
،مضى على موت والده يوم واحد وبدأ بالفعل في إهمال عائلتة

Ricca, reformcu işçi Anthony Scarza... ve ailesinin öldürülmesinde suç ortağı olmakla itham edilmişti.
ريكا اتهم بالتآمر في جرائم قتل المصلح العمالي انتوني سكارزا و عائلتة

Tapınak neden onun ailesine yardım etmeyi reddediyor?
لماذا لم يقرر المعبد ان يدعم عائلتة ؟

Noel arifesinde onun ailesiyle takılacaktım sözde.
من المفترض أن نخرج مع عائلتة في عشية الميلاد

Adam öldürmeye teşebbüsten hapiste ve ailesinden üç kişide komplodan tutuklandı.
لقد القي القبض علية بتهمة محاولة القتل والقي القبض على 3 من افراد عائلتة بتهمة المؤامرة

Todd'la ben birbirimizi çok seviyoruz ve ailesi sadece mutluluğunu istiyor.
أنا وتود نحب بعضنا البعض وفي النهاية عائلتة تريد له السعادة فحسب

Eğer bir insan ailesi için ihtiyacı olandan daha fazlasını üretirse elinde kalanı pazara götürür.
, إذا أستطاع الرجل أن يقوم بعمل أكثر مما تحتاجة عائلتة

Şu Anthony, ailesi onu kurtardığım için kahraman olduğumu mu düşünüyor?
ذلك الشاب انتوني ، عا... عائلتة ترى بإنني بطل بطريقة ما لإنني أنقذت حياته

Bir erkeğin sorumluluğu ailesi ve ulusunu korumaktır.
-مسئولية الرجل هي الذودُ عن عائلتة وشعبه

Julien'nin amcası geri dönmediğinde ailesi araştırmacıları gönderecek.
عندما لا يعود "جوليان" سترسل عائلتة "محققين".

ailesini özlüyor ve onlarla irtibatta kalmak için sizin hizmetiniz gerekli.
ويفتقد عائلتة يحتاج الى خدمتكم ليبقى على اتصال معهم

Ama o zamana dek her insana, her köylüye ekmekçiye, terziye ailesini geçindirmesi için yardım etmeliyiz.
كل فلاح , كل مشروح , كل أقتراح . كل شخص يعول عائلتة

Kanunları uygulamak Chin'in aile mesleği o yüzden rozetini kaybedince ailesini de kaybetti.
تنفيذ القانون هو عمل عائلة شين, لذلك عندما فقد شارته, فقد عائلتة.

Van Aken'e ya da ailesinin yakına bile gidemesin.
لا تسمح لة أن يقترب من فان أكين أو من عائلتة

Crassus, ailesinin yenilgi küllerinden..
كرسيس بدات نشأتة من ما تبقي له من عائلتة

Artık kendi ailesine sahip olduğuna eminim.
اراهن على ان لدية عائلتة الخاصة الان

ailesiyle hiç iletişimi yok... Sorunlu bir çocukluk..
لا اتصال مع عائلتة طفولة مضطربة.

Zavallı adam, ailesinden on eyalet uzağa transfer edilmişti.
الرجل المسكين الذي كان ينتقل بعيدا عن عائلتة بـ 10 ولايات.

Bir kısmı ailelerini de getirmiş... ..ama Giovanni daha çok küçük onun için zor olurdu.
البعض جلب عائلتة معه ولكن جيوفاني مازال صغيراً

Onun için bir aile, arkadaşlar, tam bir geçmiş... hatta kayıp bir cüzdan bile ayarlarlar.
يرتّبوا عائلتة أصدقائة ، قصة حياتة حتى المحفظة المفقودة