Bunda hemfikiriz. Chuck bombayı durduramasaydım son sözlerin bavulumu açmama huyum hakkında olacaktı. | Open Subtitles | تشاك إذا لم نوقف تلك القنبلة ، فان اخر كلماتك كانت عن عادتي السيئة فى الإنتقال وترتيب الملابس |
Kendi kendimi kazıklamak gibi bir huyum yoktur. | Open Subtitles | ليس من عادتي أن أسرق من جيبي الخاص |
Bana tam da duymak istediğimi söyleyen insanlara Genelde güvenmem. | Open Subtitles | ليس من عادتي الوثوق بمن يخبرني ما أريد سماعه بالضبط |
Yeni gelen çalışanlarıma da neyi yapıp yapmayacaklarını söylemek gibi bir alışkanlığım yok. | Open Subtitles | ليست من عادتي أن أملي على موظفيني الجدد ما بإمكانهم فعله أو لا |
Beni sen davet ettin. İstenmediğim yere gitmek adetim değildir. | Open Subtitles | لقد دعوتني.ليس من عادتي أن أذهب لمكان لست مرغوب فيه. |
Normalde genç hanımları böyle sokak ortasında durdurmam. | Open Subtitles | أنا ليس من عادتي إيقاف الشابات في الشارع |
Erkek arkadaşlarımın fotoğrafını taşımak âdetim değildir. | Open Subtitles | ليس من عادتي أن احتفظ بصور لأصدقائي الذكور |
İnsanları oyun oynayarak daha çok zaman geçirmeye cesaretlendirmeyi alışkanlık haline getirdiğim düşünülürse bu kesinlikle mantıklı bir varsayım olur. | TED | الآن هذا افتراض معقول تماما، بالنظر إلى أنه من عادتي تشجيع الناس لقضاء وقت أطول في اللعب. |
Herkes alışkanlığımı öğrendiğinde gerçek dostlarımı anladım. | Open Subtitles | تعلّمت الذي أصدقائي المخلصون كانت عندما كلّ شخص إكتشف حول عادتي. |
Erkekleri davet etmek huyum değildir, bu yüzden eğer bunu yapıyorsam, olabildiğince doğru yapmalıyım. | Open Subtitles | لست من عادتي الطلب من الأشخاص الخروج، لذا... إذا فعلت هذا، من الأفضل أن أفعله بالشكل صحيح. |
Böyle yapmak hiç huyum değildir aslında. | Open Subtitles | أيمكن أن أقول بأنني تصرفت على غير عادتي |
Gürültü yapmak huyum değildir. | Open Subtitles | . ليس من عادتي أن أحدث صخباً |
Genelde partilerde dolaşıp erkekleri öpmem. | Open Subtitles | ليس من عادتي أن أجول في الحفلات و أقبل الشبان |
Genelde bunu yapmam, ama çaresizim. Acaba... | Open Subtitles | مرحباً تشارلي، أَنا جوليا , ليس من عادتي فعل ذلك لكن أنا يائسه |
Genelde bunu yapmam, ama çaresizim. Acaba... Kadınlarda nelerden hoşlanırsın bilmem, ama boyum 1, 75, sarışınım... | Open Subtitles | مرحباً تشارلي، أَنا جوليا، ليس من عادتي فعل ذلك لكن أنا يائسه |
Evine davetsiz olarak gelme alışkanlığım olmadığını bilirsin. | Open Subtitles | أنت تعرف أنه ليس من عادتي القدوم إلى منزلك بدون دعوة |
Bifteğimi yerden toplayıp yemek gibi bir alışkanlığım yok, Peter. | Open Subtitles | ليست من عادتي ان أكل شريحة لحم على الارض |
Üzgünüm. 10'da yatmak gibi bir alışkanlığım var. | Open Subtitles | أنا آسف , لكنها عادتي أن أنام بحلول العاشرة |
Beni sen davet ettin. İstenmediğim bir yere gitmek adetim değildir. | Open Subtitles | لقد دعوتني.ليس من عادتي أن أذهب لمكان لست مرغوب فيه. |
Sör Cushing, kötü haberler getirmek pek adetim değildir. | Open Subtitles | سيد.. كوشينغ هذا ليس من عادتي بأن أحمل أخبار سيئة |
Bu toplantıyı size bir şey söylemek için kullanmak istiyorum. Bu partiyi bu yüzden düzenledim, Normalde böyle bir şey yapmam... | Open Subtitles | اود ان استغل اجتماعكم هنا لاخبركم بشئ ما لهذا اقمت هذا الحفل وهذا ليس من عادتي |
Normalde tarzım değildir. Meslektaşlarımdan biri, ölümcül olmayan güç kullanmanın faydalı olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | ليست عادتي حقيقةً لكن مساعد لي رأى أن العمل الغير قاتل أفضل |
Erkek arkadaşlarımın fotoğrafını taşımak âdetim değildir. | Open Subtitles | ليس من عادتي أن احتفظ بصور لأصدقائي الذكور |
alışkanlık işte. Gemidekiler pek hoş insanlar değillerdir de. | Open Subtitles | إنّها عادتي فحسب، فإنّ ملّاحيّي ليسوا الزمرة الألطف. |
Hatta kumar alışkanlığımı da almıştı... | Open Subtitles | ...في النهاية، ورثت عادتي في لعب القمار |