Evet, çıplak olduğum veya işediğim hiçbir Google Haritalar fotoğrafı bulamazlar. | Open Subtitles | نعم ، لم يجدوا صورة للخريطة بدوني عارٍ ، أو أتبول |
Sonra hatırladığım, bahçede çıplak şekilde bir ağaca yumruk atıyordum. | Open Subtitles | وإستفقت فقط وأنــا عارٍ في الساحة الخلفية، ألــكم شجرة مــا. |
Bir keresinde de söylediğim gibi, vücut ısısı üretmek için en iyi yol bir uyku tulumuna çıplak girmek ve yanına da çıplak birini almaktır. | Open Subtitles | لقد أخبروني أن الطريقة المثلى لتوليد حرارة الجسم.. هو الدخول عارياً لحقيبة النوم مع شخص آخر عارٍ. |
-Evet ama çıplak ve hassasken değil. Bu kiloyla rahat değilim. | Open Subtitles | لكن ليس وأنا عارٍ وضعيف، لست مرتاحاً بهذا الوزن |
Saatlerimi, günlerimi hatta yıllarımı kendimi üç kadınla yarı çıplak aynı odada hayal ettim. | Open Subtitles | , أتعلمن , قضيت ساعات بل أيام بل سنين أتخيل نفسي نصف عارٍ مع 3 نساء |
Sigara olmadan, çamurda yatan çıplak bir adamdan ibaretti. | Open Subtitles | مِن دون السيجارة كان مجرّد رجل عارٍ يستلقي في الطين |
Yani adam çıplak, küvete eğilmiş temizlik yapıyor, hareket ediyor. | Open Subtitles | رجلٌ عارٍ منحنيٍ على حوض الإستحمام ليقوم بالتنظيف هناك بعض الحركات التي يقوم بها، |
O çıplak otelci herifi pencerende görmek... | Open Subtitles | فرؤية شخص عارٍ من شرفتك سيكون دافعاً كافياً لطيّها |
Peki bu adam geceyarısı neredeyse çıplak bir halde ne yapıyormuş burada? | Open Subtitles | ماذا كان يفعل هذا الرجل هنا شبه عارٍ في منتصف الليل؟ |
Sürekli aynı kişiyle yatmak, başka kimseyi çıplak görmemek, kazara durumlar hariç. | Open Subtitles | النوم مع الشخص نفسه مراراً ومراراً ولاتحصل على رؤية شخص آخر عارٍ ماعدا بالمصادفة |
Bu çocukların seni ortalıkta yarı çıplak gezerken görmeye niyeti yok zaten. | Open Subtitles | هؤلاء الأطفال وأنتَ تتجول بجسدكَ نصف عارٍ |
Bu hafta ilk çıplak sahnemi çekiyorum ve kızlar konusunda biraz güvensiz hissediyorum. | Open Subtitles | سأقوم بأول مشهد عارٍ لي هذا الاسبوع و أنا خائفة بعض الشيء حول نهديَّ |
Tabi, elbette yoktur çünkü karıma çıplak poz verdin. | Open Subtitles | ،حقًا،بالتأكيد لا لأنك إتخذت وضعٍ عارٍ لترسمك زوجتي |
Seni çıplak ve mermerden şekil verilmiş bir halde hayal etmek zor değil. | Open Subtitles | ليس من الصّعب تصورّكَ عارٍ وأنتَ ملقى في الرّخام. |
Bir zamanlar kendinin yarın çıplak bir resmini de içeren bir vaka için yardım ettiğim bir adli muhasebeciden haber geldi. | Open Subtitles | سمعت لتوي من محسبٍ شرعي ساعدته مرةً بإنقاذ أخاه ،من صورةٍ وهو عارٍ بها، على أية حال |
yarı çıplak kendi ... mahallende... kanlar içinde | Open Subtitles | والركض هرباً الى الشارع نصف عارٍ مغطاً بالدماء |
Annemi çıplak bir adamla gördüm ve yeniden anne olmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | رأيت أمي مع رجلٍ عارٍ و هي تحاول أن تصبح أم مُجدداً. |
"Neden Çıplağım ve bu insanlar da kim?" | Open Subtitles | "مهلاً، لمَ أنا عارٍ ومن كلّ هؤلاءِ الناس؟" |
peki neden çıplaksın? | Open Subtitles | إذاً , لماذا أنت عارٍ بحق الجحيم ؟ |
Bir kızın sevgilisine çıplakken hoş göründüğünü söylemesi önemli tabi ama benim gazetecilik dalında kazanacak bir Pulitzer Ödülüm var. | Open Subtitles | . بالتأكيد إنه مهم ليخبر الشخص صديقه كم يبدو رائعاً و هو عارٍ. لكن لدي جائزة "بالتيزر" للصحافة لأعمل من أجلها. |
Birini giysisiz gördün diye havalara uçuyorsun. | Open Subtitles | تطيرين فرحاً لرؤية رجل عارٍ |
çıplaktım. Roy skrotumuma daldı. | Open Subtitles | كنت عارٍ غطس روي من أجل كيس الصفن |