Seni ve ekibini tekrar kontrol altına almaya oldukça kararlı göründü. | Open Subtitles | بدا عازماً جداً على أن يعيدك أنت و فريقك إليه يبدو الأمر غريباً |
Bana öfkeli olmaya bu kadar kararlı olmasaydın tavsiyemden yararlanabilirdin. | Open Subtitles | إذا لم تكن عازماً بهذا الشكل على الشعور بالحنق تجاهي، فقد يمكنك الإستفادة من تلك الخبرة. |
Moray genişleme konusunda kararlı gibi görünüyor. | Open Subtitles | موراي يبدو عازماً على التوسع أكثر |
Lakin zamanla, geride senin için bir şey bırakmaya karar verdim. | Open Subtitles | ولكن مع الوقت، كنت عازماً على ترك شيء لك |
Ben de işe koyuldum benden alınanları yeniden inşa etmeye karar verdim. | Open Subtitles | لذا بدأت بالعمل عازماً على إعادة بناء ما آخذ منا |
Ama yeni modelleri üretmeyi kafasına koymuştu. | Open Subtitles | لكنه كان عازماً على إنشاء خط الإنتاج الثاني |
Özellikle bir subay buna kararlı görünüyor. | Open Subtitles | هناك ضابط يبدو عازماً بشكل كبير |
Bu kararlı görünüyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يبدو عازماً |
Öyle görünüyor ki kocanız gökyüzünü kolonileştirmeye kararlı, Bayan Royal. | Open Subtitles | يبدو زوجكِ عازماً على أستعمار السماء، يا سيّدة (رويال). |
Geri döndüm, boşanmaya karar verdim. | Open Subtitles | عدت، وكنت عازماً على الطلاق |
- Ben de karar verdim. | Open Subtitles | لذا كنتُ عازماً |
Ben de karar verdim. | Open Subtitles | و كنتُ عازماً عندما أكبر |
Appleby bebeği ve seni farklı kişilere satmayı kafasına koymuştu. | Open Subtitles | أبليبي كان عازماً لبيع طفلتكِ لمالك ،وانتِ لمالك آخر |
Laura'yı öldürmeyi öylesine kafasına koymuştu ki... | Open Subtitles | لا بد أنه كان عازماً على قتل "لورا" |