"عاشت فيه" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşadığı
        
    Biz, annelerimizin, büyükannelerimizin yaşadığı kadınlar için meslek seçimlerinin oldukça sınırlı olduğu bir dünyada yaşamıyoruz. TED لاننا لم نعش في العالم الذي عاشت فيه امهاتنا و جداتنا، حيث كانت الخيارات المهنية بالنسبة للمرأة محدودة.
    Bir zamanlar ailesinin yaşadığı ev artık kullanılamaz haldeydi. Open Subtitles البيت الذى عاشت فيه عائلته كان غير صالح للسكن الآن
    Annemizin yaşadığı, ve muhtemelen öldüğü yerde durduğuma inanamıyorum. Open Subtitles حسناً, لا يمكنني أن أصدق أنني واقفة في المكان الذي عاشت فيه أمنا و ربما ماتت
    Olay yerinin, okulunun bir de yaşadığı... terk edilmiş binanın etrafındakilere bak. Open Subtitles إبحثي عن واحد قرب مسرح الجريمة أو مدرستها وذلك المبنى المهجور الذي عاشت فيه
    Annenin ve Kralın yaşadığı ama kapıları annemize hep kapalı olan o yere. Open Subtitles نفس القصر الذي عاشت فيه أمك مع الملك لكن الأبواب كانت دائماً مغلقة بالنسبة لأمنا
    Bebim Ukraynam efsanelerin yaşadığı bir dünyaydı. Open Subtitles أوكرنياالتيعرفتها،كانتالعالم الذي عاشت فيه الأساطير
    yaşadığı hükümdarlık yıllarında Joan of Arc ortalığı velveleye verecek gereksiz işler yaptı. Open Subtitles حيث كان في العهد الذي (عاشت فيه (جان دارك (وقام بإثارة قلق شديد في (إنجلترا
    Tam olarak dolikorinkopsun yaşadığı dönemde. Open Subtitles الوقت ذاته الذي عاشت (فيه زواحف (دولي كورينكوبس
    Ve eskiden Elena'nın teyzesi Jenna'nın yaşadığı evin içinde olduğumuzu da unutmayalım. Open Subtitles ودعنا لا نُغفل أنّنا في بيت عاشت فيه (جينا) عمّة (إيلينا)
    yaşadığı yer burası. Open Subtitles هذا هو المكان الذي عاشت فيه
    Ortadan kaybolmadan önce yaşadığı tüm yerler mi bunlar? Open Subtitles هذا المكان هو الذي عاشت فيه (شيبارد) قبل أن تختفي عن الأنظار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more