"عاشقان" - Translation from Arabic to Turkish

• aşık
• aşıklar
• aşığız
• sevgili
• seviyoruz
• sevgiliyiz
• çift
• Cıvıltılı-kafa
• Çifte kumrular

Belki de, birbirine aşık iki insanın bedeninin ayrışımıdır.
عاشقان ، هذا كل شئ ، ربما فيما عدا ذلك ، فإنه مجرد جسد معوج الهيئة

İnsanların aşık olduğu, yüzlerinden belli olur.
تعجّبت كيف يمكنكِ أعتبار شخصان عاشقان لمجرد التقائهما بالشّارع

Şu iki çılgın çocuğa inanabiliyor musunuz? aşıklar! - Eşyalarınızı alayım.
هل بإمكانك أن تظن أن هذا الحلوين عاشقان حتى الثمالة؟

Ne dersen de. Linda ve ben birbirimize aşığız.
قولى ما تريدين انا وليندا عاشقان.

Bu iki düşman ailenin ölümcül döllerinden yıldızları sönük iki bahtsız sevgili doğar.
من على الأوزار القاتلة لهذان الخصمان انتحر عاشقان عبرا النجوم

Görünüse göre birbirimizi seviyoruz.
نحن عاشقان على مايبدو و هو يعرف بأنني هنا

Sen ve ben sevgiliyiz, bebeğim, ve keyfimiz yerinde.
أنا وأنت عاشقان ونحن في حالة جيدة

Birbirlerine hâlâ öyle aşık, öyle zarifler ki, tam bir örnek çift.
يبدوان كأنهما عاشقان متفاهمان، كزوج نموذجي

Cıvıltılı-kafa!
عاشقان.

aşık iki insanın bütün olacaklarına şahitlik etmek şaşırtıcı.
انه من الرائع رؤية شخصان عاشقان سيجتمعان.

O andan itibaren, birbirine aşık olan her insan gibi çok mutlu olduk.
منذ ذلك الحين ، كنا سعداء مثل أى عاشقان

Doğal kimyalarından korkan iki genç aşık.
عاشقان صغيران بينهما مشاعر متبادله

Ve aşıklar kur yaparken
وإذا تعانق عاشقان

Ve aşıklar kur yaparken...
وإذا تعانق عاشقان

Genç aşıklar. Zaten ödemeyi de yaptılar.
شابان عاشقان وقد دفعوا

Biz aşığız, lordum.
نحن عاشقان يا سيدى

Howard'la birbirimize aşığız.
هاوارد وأنا عاشقان جداً

Onları yan yana kurgula. İki sevgili gibi birbirlerinin içinde bütünleştir, kadın üstteymiş gibi.
ضعهم جانباً إلى جنب أمزجهم داخل بعضهم كـأنهم عاشقان

Doğar yıldızları sönük iki talihsiz sevgili... yürek parçalayan, acı yazgılarıyla bu iki genç...
عاشقان تنتهي حياتهما... وبموتهما يدفعان ثمن أخطاء آبائهما

Neredeyse bir yıldır birbirimizi seviyoruz.
إننا عاشقان ونحن كذلك منذ تقريباً سنة

Birbirimizi seviyoruz ve birlikte yaşıyoruz.
نحن عاشقان وسوف نعيش مع بعضنا البعض.

Stuart ile ben sevgiliyiz. Ama anlamıyorum.
ستيوارت وأنا عاشقان

Diğer taraftan bakarsak, Sally ve Doug birbirlerine dokunmadan duramayan bir çift ergen gibiler.
ولكن سالي وزوجها دوغ كأنهما مراهقان عاشقان لا يملان من بعضهما

Bayan Glendenning ve Bay Adler... Çifte kumrular gibilermiş.
الانسة جلاندنينج و السيد ايدلر و يتضح بأنهما عاشقان