Biliyorum size tuhaf gelecek ... ..uzun zaman önce burada yaşamış olan birini arıyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم هذا الصوت غريب ولكني أبحث عن شخص عاش هنا لفترة طويلة |
Kısa bir süre burada yaşamış bir çocuk olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه كان هناك طفل عاش هنا لفترة وجيزة |
çünkü hepimizin 200,000 yıl önce burada yaşayan biriyle akrabalığı var. | Open Subtitles | لأننا جميعا ذوي صلة بشخص ما عاش هنا قبل 200،000 سنة. |
600 yıl kadar önce burada yaşayan bir Kızılderili kabilesi vardı. | Open Subtitles | كان هناك قبيلة الهنود التي عاش هنا قبل أكثر من 600 سنة. |
Bildiğiniz gibi şiirlerini burada Paterson, New Jersey'de yazdı ve burada yaşadı. | Open Subtitles | الذي عاش هنا وكتب قصائدة هنا "في "باترسن, نيوجيرسي |
burada oturan ihtiyar arka tarafta oynamamıza izin verirdi. | Open Subtitles | الرجل الكبير السن الذي عاش هنا يستعمله ليتركنا نلعب فيه |
İyi, çünkü beğenmeseydin Tom Cruise' un önceden burada yaşadığını söyleyecektim. | Open Subtitles | حسنا سوف تكون اسعد اذا عرفت ان توم كروز عاش هنا |
Ev sahibinin dediğine göre iki yıldır burada yaşıyormuş. | Open Subtitles | وفقاً لمستأجره، عاش هنا منذ حوالي السنتين |
Evet, çok uzun zamandır burada yaşıyordu. | Open Subtitles | نعم لقد عاش هنا لسنوات طويلة يذكرها الجميع |
Oh. 20'sine kadar burada yaşamış, sanırım. | Open Subtitles | عاش هنا حتى اصبح فى ال 20 عاما على ما اظن |
Grayson oyuncu olmaya çalışırken burada yaşamış. | Open Subtitles | غرايسون في الحقيقة عاش هنا عندما كان يحاول أن يصبح ممثلاً |
Evet, içimde kötü bir his var ve biri kesinlikle burada yaşamış. | Open Subtitles | نعم , بالتأكيد هناك طاقة سيئة هنا ومن الواضح أن أحدهم عاش هنا |
burada yaşayan yaşlı adam birkaç hafta önce öldü. Bunlar onun eşyaları. | Open Subtitles | الرجل المسن الذي عاش هنا قد توفي منذ بضعة أسابيع ، وهذه أشيائه |
burada yaşayan her kimse, yeni havarilerden biriymiş. | Open Subtitles | اى كان من عاش هنا فقد كان واحداً من هؤلاء الرُسل الجُدد |
Bütün hayatı boyunca burada yaşayan biri ansızın Kaliforniya'ya göç ediyor birkaç dakika sonra da Grayson Malikânesi tutuşuyor. | Open Subtitles | رجل عاش هنا كل حياته وفجأه ينتقل إلى كاليفورنيا بدقائق قبل أن تشتعل النيران في قصر جريسون |
Ama babam burada yaşadı. | Open Subtitles | و لكن أبي عاش هنا |
Ama babam burada yaşadı. | Open Subtitles | و لكن أبي عاش هنا |
Sizden önce burada oturan adam ile iyi arkadaştık. | Open Subtitles | انا اعتدت ان اكون صديقة جيدة للرجل الذي عاش هنا |
burada oturan adamın geçen ay tahliye edildiğini söyledi. | Open Subtitles | قال بأنّ الرجل الذي عاش هنا أصبح ممنوعًا وطُرد الشهر الماضي |
burada yaşadığını unutmak istiyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن أنسى بأنه عاش هنا |
Ev sahibi 5 senedir burada yaşadığını söyledi. | Open Subtitles | المالك يقول انه عاش هنا لخمسة سنين |
Sanırım burayı kapatmadan önce de burada yaşıyormuş. | Open Subtitles | أعتقد أنّه عاش هنا قبل إغلاق المكان. |