| Son tekne saatler önce açıldı ve dahası, fırtına geliyor. | Open Subtitles | القارب الأخير قد رحل قبل عدة ساعات وهناك عاصفة قادمة |
| fırtına geliyor, Dedektif, ve ben bu şehri koruyacak hiç bir şemsiye bilmiyorum. | Open Subtitles | . هنالك عاصفة قادمة , أيها المحقق . و انا لا اعرف من أي مظلة ستبقي هذه المدينة جافة |
| fırtına geliyor. | Open Subtitles | هناك عاصفة قادمة استعارة يقصد أن الأمور تأزمت |
| Havaalanına biraz erken gitmeliyiz. fırtına yaklaşıyor. | Open Subtitles | سيّدي ، علينا أن نجعلك تصل للمطار مبكراً بعض الشئ ، هناك عاصفة قادمة. |
| Otobüse hemen geri dönmeliyiz. Bir fırtına yaklaşıyor. Hadi. | Open Subtitles | يجب أن نعود إلى تلك الحافلة هناك عاصفة قادمة. |
| - Öğleden beri onu aramaya çalışıyorum. - Yeni bir fırtına yaklaşıyor, hatlar kötü. Havai fişek gösterisinde olabilir. | Open Subtitles | ــ لا' أنا فقط ــ أحاول الأتصال به منذ الضهيرة ــ هناك عاصفة قادمة, استقبال سيء |
| Esaretimin üçüncü haftasındaydım ve bir fırtına yaklaşıyordu. | Open Subtitles | كنتُ في الأسبوع الثالث من الحبس وكانت هناك عاصفة قادمة |
| Sevgilim, sanırım fırtına geliyor. | Open Subtitles | حبيبي أعتقد ان هناك عاصفة قادمة |
| Şanslısın, fırtına geliyor. | Open Subtitles | حسناً، حظاً سعيداً، هناك عاصفة قادمة. |
| Fena bir fırtına geliyor. | Open Subtitles | سيء، إنه مُشكلة كبيرة ويوجد عاصفة قادمة |
| Sadece söylüyorum, fırtına geliyor, ve yarın cadılar bayramı, | Open Subtitles | أنـا أقول فحسب, تعلمي, لدينا عاصفة قادمة والهـالـوين غـداً لِـذا... |
| fırtına geliyor. | Open Subtitles | -انا أرغب فى القول ان هناك عاصفة قادمة |
| fırtına geliyor. | Open Subtitles | هناك عاصفة قادمة |
| Bir fırtına yaklaşıyor ve durdurulamaz. Ama durmak zorunda. | Open Subtitles | ـ هناك عاصفة قادمة ولا يمكن إيقافها ـ لكن يجب عليها أن توقف |
| "Bir fırtına yaklaşıyor ve ayaklarını yerden kesecek." | Open Subtitles | هنالك عاصفة قادمة و انت على وشك ان تجرف بعيداً |
| Bir fırtına yaklaşıyor. Sadece benim için değil, herkes için. | Open Subtitles | ثَمة عاصفة قادمة ليست لي فقط ولكن للجميع |
| Bir fırtına yaklaşıyor. Ve bu sadece benim için değil, herkes için. | Open Subtitles | ثَمة عاصفة قادمة ليست لي فقط ولكن للجميع |
| Berbat bir fırtına yaklaşıyor. Keşke Doktor burada olsaydı. | Open Subtitles | هناكَ عاصفة قادمة - أتمنى لو كان الدكتور هنا - |
| fırtına yaklaşıyor. | Open Subtitles | هناك عاصفة قادمة. ليس لدي وقت. |
| Bir fırtına yaklaşıyordu, çok büyük bir fırtına. | Open Subtitles | هناك عاصفة قادمة. عاصفة كبيرة. |
| Şimdi bir fırtına gelseydi şu dağların ardından büyük bir fırtına bir şey fark eder miydi? | Open Subtitles | لو كان هناك عاصفة قادمة الآن عاصفة كبيرة من خلف تلك الجبال هل كان ذلك سيهم؟ |
| Kendi adıma fırtınanın yaklaştığını görebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع الشعور بأن هناك عاصفة قادمة |