"عالم حيث" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir dünyada
        
    • bir dünya
        
    • olduğu bir
        
    • dünyada yaşamak
        
    • sahip olacağımız bir
        
    Eşyaların ve insanların bir anda kaybolduğu bir dünyada yaşadığını görüyor... Open Subtitles وهو يرى أنه يعيش في عالم حيث تختفي الأشياء والناس فعلاً
    Nükleer savaşın gerçek bir tehdit olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Open Subtitles نحن نعيش في عالم حيث الحرب النووية تشكل تهديدا حقيقيا.
    Burası din ve bilim arasındaki ayrımın oluştuğu bir dünya değil. TED هذا ليس عالم حيث الفصل بين العلم والدين قد تم فيه.
    Yani eğer bir değişim yaratacaksak, eğer bu tür imkanlara sahip olacağımız bir dünya yaratacaksak, o zaman insanlara imkan tanımayı tercih edin. TED إذا أردنا إحداث ذلك التغيير، إذا أردنا خلق عالم حيث تكون لنا جميعا نفس هذه الفرص، إذا عليك أن تختار فتح الباب للناس.
    Engelli olmanın özel değil normal kabul edildiği bir dünyada yaşamak istiyorum. TED أريد حقًا أن أعيش في عالم حيث تكون الإعاقة ليست هي الإستثناء بل الشيء الطبيعي
    İnternetten AK-47 alabileceğin bir dünyada neden bunun gibi bir antika kullansınlar ki? Open Subtitles في عالم حيث يمكنني شراء كلاشنكوف من الانترنت لماذا استخدم بندقية اثرية كهذه؟
    İnsanların gerçekten yapabilecekleri her şeyle görüldüğü, potansiyellerini gerçekleştirme fırsatına sahip oldukları bir dünyada yaşayabiliriz. TED يمكننا أن نعيش في عالم حيث ينظر للناس حسب قدراتهم وتتاح لهم الفرصة لتحقيق إمكاناتهم الكاملة.
    12 yaş üstü çoğu Amerikan vatandaşının herşeyi online olarak paylaştıkları bir dünyada yaşıyoruz. TED نحن في عالم حيث معظم المواطنين الأمريكيين فوق سن ال 12 يشاركون أشياء مع بعضهم البعض على الإنترنت.
    Kıtlığın tehlikeli olduğu ve bolluğun hayatta kamak demek olduğu bir dünyada evrim geçirdik. TED لقد تطورنا في عالم حيث الندرة خطيرة، والوفرة تعني البقاء.
    Onlar benim neslimin insanları, her şeyin kağıtsız olduğu bir dünyada büyüdüler ve en iyi sohbetlerimizin bazılaları bir ekran üzerinden oldu. TED هؤلاء الأشخاص هم من جيلي هذا الجيل الذي ترعرع في عالم حيث لا وجود للورق، وحيث تحدث أفضل حواراتنا أمام شاشة
    Aşağı yukarı bir amaç ortaya koymanın belge yayımlamak kadar kolay olduğu bir dünyada harika olasılıklara sahibiz. TED في عالم حيث إنشاء شيء هو بسهولة طباعة وثائق، لدينا إمكانيات جديدة مدهشة.
    Kimsenin birbirinden bir şeyler saklamadığı bir dünya da yaşamak istediğini, biliyorum ama kabul etmelisin ki, kimse seninle aynı fikirde değil. Open Subtitles انا اعرف انكِ تريدين العيش في عالم حيث لا يوجد من يخبيء على الآخر شيئاً ولكني واجهي الامر, لا احد يتفق معكِ
    Wikipedia'nın vizyon cümlesi çok basit: her insanın tüm bilgiyi serbest bir şekilde paylaşabileceği bir dünya. TED بيان الرؤية لويكيبيديا جداً بسيط: عالم حيث يستطيع كل انسان بشري أن يشارك بحرية في مجموع المعرفة الكلية.
    Bu, bilginin kendi kendine izanlı olup, ona ihtiyaç duyduğumuzda biz aramak zorunda kalmadan bize geldiği bir dünya. TED إنه عالم حيث المعلومات نفسها أصبحت ذكية، وتأتي إلينا تلقائيا عندما نكون في حاجة إليها دون الحاجة إلى البحث عنها.
    Dünyayı yeniden tasavvur etmek için bir araçtır, öyle bir dünya ki, siyahi insanların özgürce var olabildiği, özgürce yaşayabildiği bir dünya. TED هي وسيلة لإعادة تخيل عالم حيث الناس السود يملكون حرية الوجود، وحرية العيش.
    gerçekten bir dünya inşaa etmek için bir fırsat vardır. tüm insanlara hizmetlerimizi ve ürünlerimizi götürebileceğimiz dünya ki insanlar orada kendileri için kararlar alabilsinler ve seçimler yapabilsinler. TED أنها فرصة حقيقية لبناء عالم حيث يمكننا توسيع الخدمات والمنتجات لكل البشرية، بحيث يستطيعون أخذ قرارات وخيارات لأنفسهم.
    Küçük bir plastik birim olan transistör, bizi birbirinin üzerine yerleştirilmiş statik tuğlalardan alıp her şeyin interaktif olduğu bir dünyaya getirecekti. TED كان الترانزستور وحدة بلاستيكية صغيرة ستأخذنا من عالم الوحدات الثابتة مكومة فوق بعضها البعض إلى عالم حيث كل شيء تفاعلي.
    Biz tecavüzcülerin %99'unun yanına kaldığı bir dünyada yaşamak zorunda değiliz. TED ليس علينا العيش في عالم حيث ينجو فيه ما يقارب ٩٩ في المئة من مرتكبي جرائم الإغتصاب من العقاب.
    Ve benim en büyük endişem bir tür sefil topluma yataklanan ve fırsat yerine adaletsizlik ortaya çıkaran ekonomi tarafından desteklenen gösterişli teknolojilere sahip olacağımız bir dünya meydana getiriyoruz. TED وقلقي الأكبر أنّنا بصدد خلق عالم حيث ستكون هناك تكنولوجيا متقدّمة موجودة في مجتمع متدنّ ومدعوم باقتصاد يقوم بخلق عدم المساواة بدلاً من الفرص.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more