Yoksa sen bazı Yüksek rütbeli savunma Savunma Bakanlığı güzelleriyle mi görüşüyorsun? | Open Subtitles | هل أنت على علاقه مع جميله فى مرتبه عاليه فى وزاره الدفاع؟ |
Yüksek rütbeli bir diplomat ziyareti sırasında benim huzuruma çıkmaz mı? | Open Subtitles | دبلوماسي ذو رتبه عاليه يحاول عدم الضهور في قصري خلال زيارته؟ |
Tavuk parçaları, kızrmış patates topları, Yüksek fruktozlu sütlü çikolata, karışık meyve suyu - bir geri ödenebilir yemek. | TED | قطع الدجاج المقلية , البطاطس , حليب الشوكلاته مع نسبة عاليه من سكر الفركتوز كوكتيل الفواكه المعلَّب , وجبة للسداد |
Tüm sancakta Yüksek hızlı uskur sesleri! | Open Subtitles | هناك تأثيرات عاليه لرفاصات تدور على الجانب الأيمن |
Çok kaliteli. Sistemde araştırınca gerçek çıkıyor. | Open Subtitles | بل تقنيه عاليه و كنت أظنها حقيقيه حتى فحصتها |
Slavlığının işareti elmacık kemikleri Yüksek ve çıkık, bir alev topu gibi ateşler saçan gözleri ise mavi, derin ve çukurlu. | Open Subtitles | عظام خده كانت عاليه كونه سلوفاكيا عيناه كانت زرقاء عميقه وكأنها تشتعل نارا |
Işık, çok Yüksek bir frekansta titreşen bir elektrik dalgasıydı. | Open Subtitles | الضوء كان كهرباء تتذبذب علي ترددات عاليه جدا |
Tesla bobini, kendisine yüklenen gerilimi, Yüksek frekanslarda Yüksek gerilimlere yükseltgeyen ve esasen bir radyo sinyali gönderen bir alettir. | Open Subtitles | وهو اداه تستطيع ان تحول الكهرباء من الفولت الي ترددات عاليه جدا وهي بشكل اساسي يبث موجات راديو |
Yüksek frekanslarda gömülü aynı sayı döngülerini buldular. | Open Subtitles | وجدوا ان هناك نمط متطابق من الارقام مدفونه فى ترددات عاليه. وهو ليس ضجيج. |
Yüksek çözünürlüklü olsun ki yapıları ve personeli görebileyim. Tamam. | Open Subtitles | تأكدى ان تكون الصور عاليه الدقه حتى اميز البنايات و العاملين هناك |
Kanında Yüksek oranda alkol vardı ve boynunun kenarına mızrak işareti kazınmıştı. | Open Subtitles | كان بدمها نسبه عاليه من الكحول و رمح ثلاثي محفور على جانب عنقها |
Mutlu veya neşeli hissettiğimiz zaman, bu akım veya enerji üzgün veya kızgın hissettiğimiz zamandan örneğin Seth Cohen dediğimizde daha Yüksek frekansta titreşir. | Open Subtitles | عندما تشعر بالسعاده او المرح هذه طاقه تهتز بوتيره عاليه عندما نحس بشيئ حزين او غاضب,لنقل فقط سيث كوين |
Onları belirleyip altetmeyi denedik, ama Yüksek seviyelerde bağlantıları var. | Open Subtitles | لقد حاولنا التعرف عليهم , والإطاحة بهم لكن , لديهم صلات عاليه |
Taze kan içinde çok Yüksek pranik enerji barındırır. Bu yüzden de vampirlerin kana ihtiyaçları vardır. | Open Subtitles | الدم الطبيعي لديه محتوى طاقة حياة القوة عاليه جدا ، لذلك وصلة الدم لمصاصي الدماء |
Barakalarımız bizi adadaki çeşitli ve yoğun vahşi hayattan korumak için Yüksek frekanslı, sonar radarlı çitlerle çevrelenmiştir. | Open Subtitles | داخل مربع منطقتك حدودنا محاطه بكم بواسطة ترددات عاليه بالمواج الصوتيه |
En Yüksek puanı tutturmak üzereydim, şimdi bu şansı kaçırdım, senin sayende. | Open Subtitles | انا كنت على وشك ان احصل على نتيجه عاليه فقدت هذه الفرصه بسببك |
Ve böyle Yüksek sesle şarkı söyleyebiliyorum | Open Subtitles | ويمكنني الغناء على طبقة صوتٍ عاليه مثل هذه |
Etkileyici, bu Yüksek ödüllü oyunlar internete erişir ve karanlıkta saklanır. | Open Subtitles | جذاب: مخاطر والعاب عاليه اختفت في ظلمات الانترنت |
Daha iyi hikâyeleri, arabaları ve kaliteli yapımları var. | Open Subtitles | و لا يقدمون قصصاً جيده و لا ممثلين جيدين أو قيمه فينه عاليه |
Çok kaliteli değildi ama icabına baktı ne yazık ki. | Open Subtitles | ليس ذا جودة عاليه ولكنه أدى الغرض لسوء الحظ |
Ya kaliteli malları vereceksiniz ya da paramı geri vereceksiniz. | Open Subtitles | لذا فأنا اتوقع جوده عاليه فى التنفيذ _ او سوف يكون عليك مواجهتى, يا جى بى ؟ _ |