"عاملتها" - Translation from Arabic to Turkish

• davrandım
• davrandın
• muamele
• davrandığından
• nazik
• bana davrandığın

Ben de iyi davrandım. Çok iyi davrandım, zaten o yüzden kızıyorum.
لقد فعلت, عاملتها بشكل صحيح عاملتها بالشكل الذى سيجعلنى مجنونا

O iyi bir keçiydi. Ona ailenin bir bireyi gibi davrandım.
انها كانت عنزه طيبه عاملتها كأحد افراد عائلتى

En kötü yanı ise, ona bir hiçmiş gibi davrandın fakat ne olduysa, bağışlanıverdin.
والجزء الاسوء انت عاملتها كما لو كانت تافهة لكن بطريقة ما تم مسامحتك

Uzun zamandır, ona kötü muamele etmedin.
التى منذ أن عاملتها بسوء ، و هى تتطلع لقبض يدها عليك

Ona nasıl saygılı davrandığından onunla ne kadar ilgilendiğinden bahsetti ve sanırım onu araman gerekiyor.
لقد أخبرتني كيف أنك عاملتها بكل تقدير و كم كنت مهتماً بها و أعتقد أنه يجب عليك الإتصال بها

Hayat ona nazik davranmadı ve kardeşim rezil bir adama âşık olup hastalıktan bitap düşüp öldü.
...عاملتها الحياةُ بقسوةٍ واصبحت لقد لازمت رُفقاء سوءٍ ثم ماتت .أستنفزت حياتها الأمراض

Herkes ona, en az bana davrandığın kadar kötü davrandığını bilirken onu ne kadar çok sevdiğini iddia edip seni dinlediğim için mi?
لإصغائي إليك و أنت تدعي أنك كنت تحب جوليا في حين أن الجميع يعرف أنك عاملتها بشكل سيء مثلي

İnanmayabilirsin ama Ariadne'yle yaşadım, kızım gibi davrandım ama o hep beni reddetti
أنت قد لا نعتقد ذلك، لكنني حاولت مع أريادن. أنا عاملتها مثل ابنتها. انها دائما استياء لي.

Eşime haketmediği şekilde davrandım o da bana haketmediğim şekilde davrandı.
كنت مخطئا لمعاملة زوجتي بالطريقة التي عاملتها بها وهي كانت مخطئة لمعاملتي بالمثل.

Ben ona o kadar iyi davrandım, o gitti, koyduğumun bir manken görünümlü çirkin adamıyla gözümün önünde sevişti.
لقد عاملتها معاملة طيبة والآن تكافئني بإقامة علاقة مع ذاك القبيح ذي الجسد المثالي أمامي؟

Sen bu davada son derece profesyonelce davranırken ben cahilce davrandım.
حسنا, أنت توليت هذه القضية بأقصى الاحترافية في حين أنني عاملتها أنا ببلادة

Ona herkese davrandığım gibi davrandım.
عاملتها كطريقة معاملتي للجميع الذين يعملون معي

Gideceğim, ona pislik gibi davrandım, El.
إيل، لقد عاملتها كالقمامة اليوم

Judy hoş ve tatlıydı... ve kahve lavmanı gibi bir şey istiyordu galiba, ...ve ben ona paçavraymış gibi davrandım.
جودي" كانت لطيفة و حلوة" و أرادت أن تحصل على حقنة قهوة شرجية أو شيئا ما و أنا عاملتها كما لو كانت قمامة

Ona diğer herkesten daha iyi davrandım.
لقد عاملتها أفضل من أي شخص آخر

Ona bir düşman gibi davrandın. - Evet, çünkü ben senin dostunum.
. لقد عاملتها و كأنك عدو . أجل ، لأنني صديقك -

Bak Reg, ona lanet bir et parçası gibi davrandın.
ريج ، مرحباً ، لقد عاملتها كإنها قطعة لحم

Dünyanın en güzel kızıyla çıktın evet ama ona bir hiçmiş gibi davrandın.
هل كانت تعود أجمل فتاة في العالم كله وأنت عاملتها مثل القرف.

Tek sorun, Karen döndükten sonra ona hâlâ Ulusal Güvenlik Danışmanı'ymış gibi muamele ettin.
عاملتها وكأنها مازالت مستشارة الأمن القومى

Ne kadar kötü muamele edersek, o kadar güç kazanıyor.
كلّما عاملتها بقسوة , كلّما ازدادت صلابة

Senin ona bu şekilde davrandığından dolayı, özür dilediğini Bart'ın görmesini istiyorum.
أريد أن يراك (بارت) وأنت تعتذر عن الطريقة التي عاملتها بها

O kadına daha fazla nazik olamazdım.
عاملتها بلطف جم،

Ama, ona da bana davrandığın gibi davrandıysan, söylemeliyim ki...
لكن علي أن أقول، لو ... عاملتها ... بالطريقة التي عاملتني بها