"عبرها" - Translation from Arabic to Turkish

    • oradan
        
    • içinden
        
    • geçitten
        
    Birisi duvarda bir delik açmıştı ve binlerce insan oradan içeriye giriyordu. Open Subtitles شقَّ أحدهم فتحة في الجدار وتدفق الآلاف عبرها
    Çocuğun oradan gittiğini düşünüyoruz. Open Subtitles ونحن نعتقد أن الصبي قد فرّ عبرها.
    Noodles, çık git oradan. Open Subtitles نودلز, اذهب عبرها
    Fakat onu zaten 12 kez hareket ettirdin, ...demek ki şu an içinden 4 milyondan fazla volt geçiyor. Open Subtitles لكنك سبق و قمت بتحريكها، 12 مرة مما يعني أنه يوجد الآن أكثر من 4 ملايين فولت يمر عبرها
    İçinden konuştuğum mekanik aygıta yakın olmaya çalışın. Open Subtitles حاول أن تكون قريبا من الآلة التى حدثتك عبرها
    Bunu geçitten yollacağım ve bana, güvenli olduğuna dair bir işaret yollamanızı bekleyeceğim. Open Subtitles سأرسل هذا عبرها واتوقع ان ترسلوا نوعاً من الاشارة أنه من الآمن عبورها
    Beni beklemeden gittiler dedim. Dünya'nın adresini tuşladım. geçitten geçtim ve-- Open Subtitles اعتقدت انهم غادروا بدوني اتصلت بالارض، ودخلت عبرها
    Tüm birliklerini oradan geçirdi. Open Subtitles فقد جلب فرقه الحربيّة عبرها
    Yine de oradan uçacağım. Open Subtitles سأطير عبرها رغم ذلك
    oradan geçebilirim. Open Subtitles يمكنني الدخول عبرها.
    Ama Ermih'e kadar her şey güvende. oradan geçersek zaman kazanırız. Open Subtitles لكن المجال حتّى مقاطعة (إيرميش) آمن، سنوفر الوقت بالمرور عبرها.
    Bizi oradan çıkarabilirim. Open Subtitles يمكنني أن أمرّركم عبرها -
    - Evet, oradan gittim zaten. Open Subtitles -أجل، عبرها وصلت هناك
    oradan geçerlerse... Open Subtitles .... إذا دخلوا عبرها
    oradan geçeceğiz. Open Subtitles سنمر عبرها
    - Geç oradan. Open Subtitles اخرج عبرها
    Ansızın büyüdü ve biz de içinden geçtik. Peki ama nerede? Open Subtitles ..وفجأة أصبحت كبيرة، وقُدنا عبرها تمامًا، ولكن
    İçinden su geçerse, ebedi bir duşa girmiş olursun. Open Subtitles بحيث تمر المياه عبرها يمكنك من الاستحمام إلى الأبد
    O bunu Dünya'da yapamazdı. geçitten geçebilmek bir vücuda ihtiyaç duyacak. Open Subtitles لايمكنه فعل هذا على الأًرض إنه يحتاج لجسد ليطلب البوابة ويمر عبرها
    Onu atlamaya çalıştırdığın geçitten. Open Subtitles التي حاولت أن تدفعيه للقفز عبرها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more