Evrenin bir ucundan, on yıldır görmediğim birine doğru çekiliyorum. | Open Subtitles | أنا منجذبة عبرَ الكون نحو شخص لمْ أرَه منذ عقد |
Jason, babasının yasaklı mahkemesine gittiğinde korkak kral ona görünürde imkansız bir görev verdi: hareketli Kolhis denizini geçmek ve Kral Aeetes'in burnunun altında uçan bir koçun altın postunu çalmak. | TED | وحين عاد جاسون إلى بلاط أبيه المسلوب، حدد له الملك النذل مَهمّةً شِبه مستحيلة: عبرَ لجج البحار إلى كولكيس، ومن ثم الاستيلاء على الفروة الذهبية لكبشٍ طائرٍ رغم أنف الملك آيتيس. |
İnsanları görmezden gelmek için iyi bir bahanem oldu. | Open Subtitles | عليكَ شَم رائحَة التُراب يتسرَّب عبرَ الشقوق و لماذا أرغبُ أن أفعلَ ذلك؟ |
Tarih boyunca tıbbi kuruluşlar, histerik kadınlara basit tedaviler uygulanması gerektiğini söylemiştir. | Open Subtitles | عبرَ التاريخ قدمت مؤسسة الطب للمرأة المصابة بالهيستيريا عدد كبير من طرق العلاج |
Köşeden bana doğru yürü. Oda boyunca yürü. | Open Subtitles | ابدأ مِن الزاوية و سِر باتّجاهي سِر عبرَ الغرفة |
- JuIie, benden bir içki. | Open Subtitles | ـ جولي، صيّاد فوق المنزل ـ لا أستطيع المرور عبرَ الطين |
Böyle bir zaman yolculuğu yok. | Open Subtitles | أعتقد أنّ هذا النوع من السفر عبرَ الزمن غيرُ موجود |
Çok eleştirilse de tele marketteki satış pozisyonu kendinizi aktif tutmak için iyi bir yoldur. | Open Subtitles | معَ كُل ما يجري هُنا وظيفَة مبيعات في التسويق عبرَ الهاتف هيَ طريقةٌ جيدة في إبقاء نفسكَ فعالاً |
Ve henüz, koridorlarda acil arabasını benim için çekecek bir araç icat etmediler. | Open Subtitles | ولم يُختَرَع بعدُ جرّارُ انهيارٍ يمكنني قيادتهُ باندفاعٍ عبرَ الممرّات |
Güvenli bir e-postayla isimleri size yollayacağız ki engel olma planına başlayın. | Open Subtitles | و سنرسلُها لكم عبرَ خطٍّ آمن، لنتمكّن من تنسيقِ هجماتنا. |
Cristina, bu sadece bir vaka. bir insanı sadece bir vakaya bakarak yargılayamazsın. | Open Subtitles | لا يُمكنُكِ الحكمُ على أحدٍ عبرَ حالةٍ واحدة |
İsimleri güvenli bir mail ile size göndereceğim ki koordineli gidelim. | Open Subtitles | و سنرسلُها لكم عبرَ خطٍّ آمن، لنتمكّن من تنسيقِ هجماتنا. |
Anlamıyorum. Pencereden dışarıyı izlemek için bir katili yakalamaya ara veriyorsun... | Open Subtitles | لستُ أفهم، تأخذين استراحةً من القبضِ ...على قاتل لتنظري عبرَ نافذة |
Pusulanın 4 noktası ve seni kristale bağlayacak alta doğru bir çizgi. | Open Subtitles | أربعة نقاط في الإتجاه والخط عبرَ القاع ليربطكِ بالبلورة |
Ellerinde 20 milyonluk buz varsa taşları bir tefeciye götürmeliler. | Open Subtitles | إذا إستحوذ هؤلاء الرجال على 20 مليوناً ، فسيحتاجونَ أن ينقلوهُ عبرَ وسيطٍ |
Çiçek virüsü genellikle hasta kişiyle bire bir temas halinde bulaşır. | Open Subtitles | الجدري عموماً ينتقل عبرَ الإتصال الوجهي معَ شخصٍ مريضٍ |
Ülkenin dört bir yanındaki okullar ve kütüphaneleri kapsayan bir internet yayını gerçekleştireceğiz. | Open Subtitles | نحنُ على وشكِ أن نعرضَ بثاً عرضَ للمدارس والمكتبات عبرَ البلاد |
11 sürücü, üç gün boyunca dünyanın en tehlikeli arazilerinden birinde büyük ödülü kazanma şansı elde etmek için yarışacaklar. | Open Subtitles | أحدا عشر متسابق سيتنافسون على مدار ثلاثة أيام مُرهقة عبرَ إحدَ أكثر التضاريس خطورةً على الأرض لفرصة الفوز بالجائزة النهائية |
Fakat bir efsaneye göre Müthiş Han'ın bile üstesinden gelemediği bir engel vardı: Han'ın ordularının bölgelerini işgal etmekten engellemek için dağ geçiti boyunca yerliler tarafından yetiştirilen yüksek bir buzdan duvar. | TED | لكن، وفقًا للأسطورة كان أمام الخان العظيم عائقٌ واحد لم يمكنه قهره: جدارٌ هائل الحجم من الجليد، بناه السُكان المحليون عبرَ ممر جبليٍ بهدف منعِ جيوش الخان من غزوِ مناطقهم. |
Ne kadar şirin. Evet yüzyıllar boyunca katledilen cadıların hikâyeleri. | Open Subtitles | اجل ، حولَ قتل السحرة عبرَ القرون |